Neml Suresi 45. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Neml Suresi 45. ayeti ne anlatıyor? Neml Suresi 45. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Neml Suresi 45. Ayetinin Arapçası:
وَلَقَدْ اَرْسَلْنَٓا اِلٰى ثَمُودَ اَخَاهُمْ صَالِحًا اَنِ اعْبُدُوا اللّٰهَ فَاِذَا هُمْ فَر۪يقَانِ يَخْتَصِمُونَ
Neml Suresi 45. Ayetinin Meali (Anlamı):
Semûd kavmine de, “Allah’a kulluk edin” diye tebliğde bulunması için kardeşleri Sâlih’i gönderdik. Ama çok geçmeden onlar, birbiriyle çekişen iki grup oluverdiler.
Neml Suresi 45. Ayetinin Tefsiri:
Sâlih
(a.s.) peygamber olarak gönderilip kavmini yalnızca Allah’a kulluğa davet
edince, bir kısım insanlar ona iman etti, bir kısmı ise inanmadı. Böylece birbiriyle
çekişen, kavga edip duran iki grup ortaya çıkıverdi. Bu çekişme hakkında Allah
Teâlâ şöyle buyurur:
“Kavminin
büyüklük taslayan önde gelenleri, kendi kavimlerinden zayıf ve hor gördükleri
mü’minlere: «Sâlih’in, Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamber olduğunu
kesin olarak biliyor musunuz» diye çıkışırlar, onlar da: «Biz, ona indirilen
her şeye kesinlikle iman ediyoruz» derlerdi. Büyüklük taslayan o zâlimler ise:
«Siz neye inanıyorsanız, işte biz de onu bütünüyle inkâr ediyoruz» diye
mukabele ederlerdi.” (A‘râf 7/75-76)
Hz.
Sâlih onlara nasihata devam etti. Buna rağmen onlar, Allah’ın kaza ve kaderini
unutup uğradıkları tüm uğursuzlukları Hz. Sâlih ve ona inananlara bağladılar.
Dünyanın bir imtihan yeri olduğunu ve kendilerinin de böylece imtihana çekilmekte
olduklarını unuttular. İşi daha da ileri götürdüler. Dokuz kişiden oluşan bir
çete kurdular. Bunların işi gücü memlekette fesat çıkarmak, bozgunculuk
yapmaktı. Toplumda düzenin sağlanması ve ıslahı için hiçbir gayretleri yoktu.
Bunlar Allah adına yemin ederek Hz. Sâlih ve ailesini öldürmeye karar verdiler.
Niyetleri onları öldürmek, fakat sinsi bir planla suçun altından sıyrılmaktı.
Fakat netice bekledikleri gibi olmadı. Her şeyi en iyi bilen ve takip eden
Allah Teâlâ, onların hilelerini boşa çıkardı. Tam Hz. Sâlih ve ailesini
öldürecekleri sırada onları helak etti. Rivayete göre onlar melekler tarafından
atılan taşlarla öldürüldüler. Taşları görüyor, fakat atanları göremiyorlardı.
Bir uçurumun altında kalarak veya sığındıkları bir mağarada üzerlerine kocaman
bir taş yıkılarak helak edildikleri de söylenir. (bk. Taberî, Câmi‘u’l-beyân,
XIX, 211; Kurtubî, el-Câmi‘, XIII, 217) Daha sonra geri kalan inkârcı
kavim Cebrâil (a.s.)’ın çığlığı ve bundan kaynaklanan şiddetli bir depremle
helak edilmiştir. İman eden, kalpleri Allah’ın saygısı ve korkusuyla dopdolu
olup O’na karşı gelmekten ve her türlü günahtan sakınan kullar ise
kurtulmuşlardır. (bk. A‘râf 7/78; Hûd
11/66-68)
Resûl-i
Ekrem (s.a.s.)’in peygamber oluşuyla birlikte Mekke’de Semûd kavminin hâline
benzer bir durumun ortaya çıkmış olması dikkat çekicidir. Nitekim Mekke ahâlisi
iki ayrı gruba bölünmüş ve aralarında amansız bir mücâdele başlamıştı.
Dolayısıyla bu kıssa, bu ayetlerin indiği zamandaki şartlara mükemmel bir
şekilde işaret etmektedir. Bu açıdan bakıldığında kıssada Resûlullah (s.a.s.)
ve ona inananlar için bir teselli, müşrikler için de bir uyarı vardır. Çünkü o
dokuz kişilik çetenin Hz. Sâlih’i öldürme hakkında düşündüklerini, müşrikler de
Peygamberimiz (s.a.s.) hakkında düşünüyor ve onu öldürme teşebbüsünde
bulunuyorlardı. (bk. Enfâl 8/30) Kıssanın işaretine göre onlar bu konuda
başarılı olamayacak, Allah peygamberini ve mü’minleri koruyacak, kâfirler ise
yakın zaman içinde fecî bir sonla helâk edileceklerdir.
Zira insanlık tarihi boyunca hak bâtıl mücâdelesi
hiç değişmedi, değişmeyecek. İşte bir ibretli misal daha:
Neml Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Neml Suresi 45. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...