Netanyahu'nun Refah'ta "Siviller İçin Güvenli Geçiş" Açıklaması Aldatmacadan İbaret

İsrail Başbakanı Netanyahu, Refah kentine yönelik olası kara saldırısı öncesi kente sığınan yüz binlerce Filistinliye "güvenli geçiş" sağlanacağını savunmuştu.

Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Gazze'nin güneyindeki Refah kentinde "siviller için güvenli geçiş" sağlanacağı yönündeki açıklamasının, Gazze dışına sürgünü mümkün kılmak için "dünyaya karşı kullandığı bir aldatmaca" olduğunu söyledi.

Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan habere göre, Ebu Rudeyne, "Amerikan yönetimi İsrail politikasının rehinesi olarak kalmamalı. Bölge artık bir yol ayrımında. Filistin halkına karşı açılan bu savaşın devam etmesi, savaşın bölgeye yayılmasına neden olacak." ifadelerini kullandı.

İsrail'in Filistin halkına karşı saldırıları ve katliamlarının hemen durdurulması gerektiğini vurgulayan Ebu Rudeyne, uluslararası toplum ile ABD'nin çok geç olmadan İsrail'i durdurmak için harekete geçmesi gerektiğini belirtti.

"İsrail Başbakanı'nın siviller için güvenli geçiş sağlanacağı yönündeki konuşması tamamen saçmalık ve dünyaya karşı bir aldatmaca. Çünkü artık Gazze Şeridi'nde güvenli bir yer yok." diyen Ebu Rudeyne, Gazze halkının sürgün edilmesinin kabul edilemez olduğunu ve buna izin vermeyeceklerini vurguladı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün Amerikan ABC News'e yaptığı açıklamada, Refah kentine yönelik olası kara saldırısı öncesi kente sığınan yüz binlerce Filistinliye "güvenli geçiş" sağlanacağını savunmuştu.

Gazze'ye saldırı ve işgalinde bugüne kadar on binlerce Filistinliyi öldüren İsrail, bölgenin kuzey ve orta kesimlerindeki nüfusun büyük bir bölümünü güneyde Mısır sınırında yer alan Refah kentine yığılmaya zorladı.

İsrail, saldırılar boyunca kuzeydekiler için "güvenli bölge" ilan ettiği güney bölgesini şimdi aynı şekilde karadan işgal etmek ve nüfusu buradan zorla çıkarmak istiyor.

Refah'ta 1 milyon 400 bin civarında sivilin sıkıştığı tahmin ediliyor.

Uluslararası toplum, İsrail'i Refah'a yönelik kapsamlı bir saldırının yeni ve büyük bir trajediye neden olacağı konusunda uyarıyor.

Filistin: İsrail, Refah'a düzenlediği saldırılarla bölge sakinlerini göçe zorlamayı amaçlıyor

Filistin hükümeti, İsrail'in Refah'a düzenlediği saldırılarla bölge halkını ve yerinden edilen Filistinlileri göçe zorlamayı amaçladığını belirtti.

Filistin Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun dün gece yüz binlerce Filistinlinin sığındığı Refah kentine düzenlediği saldırılara tepki gösterdi.

İsrail'in Gazze Şeridi ve Refah'ta sivilleri hedef alan saldırıları, "halkı hava saldırılarıyla göçe zorlama politikasının bir örneği" olarak değerlendirildi.

"İşgal savaşının genişletilmesi ve derinleştirilmesinin doğuracağı yıkıcı sonuçlar" konusunda uyarıda bulunulan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Dikkat dağıtmak için yüzlerce masum Filistinli öldürüldü, yüzlercesi yaralandı, onlarcası yıkılan evlerin enkazı altında ya da duvarların arasına sıkıştı. Ve bütün bunlar iki kişiyi kurtarmak için yapıldı!"

İsrail hükümetinin iki kişiyi kurtarma bahanesiyle Refah'ta onlarca Filistinliyi öldürmesine, "Bu saldırı, İsrail'e göre bu iki kişinin (kurtarılan iki İsrailli esir) hayatının yüzlerce veya binlerce Filistinlinin hayatından çok daha önemli olduğunu gösteriyor." ifadeleriyle tepki gösterildi.

İsrail ordusunun gece saatlerinde Refah kentine düzenlediği saldırılarda 100’den fazla kişi öldürüldü, yüzlerce kişi de yaralandı.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 12 bini çocuk, 8 bin 190'ı kadın olmak üzere 28 bin 340 Filistinli öldürüldü, 67 bin 984 kişi yaralandı.

-İsrail’in Refah bölgesine saldırı planı

Gazze’ye saldırı ve işgalinde on binlerce Filistinliyi öldüren İsrail, bölgenin kuzey ve orta kesimlerindeki nüfusun büyük bölümünü Mısır sınırındaki Refah kentine yığılmaya zorladı.

İsrail saldırılar boyunca kuzeydekiler için güvenli bölge ilan ettiği güney bölgesini ise şimdi aynı şekilde karadan işgal etmek ve nüfusu buradan zorla çıkarmak istiyor.

Refah’ta 1 milyon 400 bin civarında sivilin sıkıştığı tahmin ediliyor.

Uluslararası toplum İsrail’i Refah'a yönelik kapsamlı bir saldırının yeni ve büyük bir trajediye sebep olacağı konusunda uyarıyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.