Neyleyeyim Dünyayı? Bana Allâhʼım Gerek!
Hüdâyî Hazretleri dünya hayatını nasıl tasvir ediyor? Müslümanın dünya hayatına bakışı nasıl olmalıdır?
Hüdâyî Hazretleri buyurur:
Neyleyeyim dünyayı?
Bana Allâhʼım gerek!
Gerekmez mâsivâyı,
Bana Allâhʼım gerek!..
Bütün cihan bizim olsa ve dünyada bin yıl ömür sürsek ne fayda!? Neticede bu dünyadaki ömrümüz de, dünya da fânîliğe mahkûm… Kabre bir kefenden başka ne götürebileceğiz? Hayat çarşısının en asil giysisi olan kefen; bütün fânî alışverişlerin, tükenmek bilmeyen hevâ ve heveslerin iptal noktası değil midir?..
Dünya hayatında sahip olduğumuzu düşündüğümüz bütün nîmetler, yine dünyada kalacak. Bizim o nîmetlere sahipliğimiz ise, aslında mecâzî ve geçici bir emânetçilikten ibaret. Mülkün ve bütün nîmetlerin gerçek sahibi, Cenâb-ı Hak.
Gönülleri cezbeden bütün ihtişamına rağmen dünya, Cenâb-ı Hakkʼın hazineleri içinde bir toz zerresi bile değil. O hâlde dünya hayatında elde edebileceğimiz en büyük kazanç; sonsuz kudret sahibi olan Cenâb-ı Hakkʼın rızâ ve muhabbetidir. Bunu kazanan, dünyada bir dikili çadırı olmasa bile her şeyi kazanmış demektir. Bunu kaybedense bütün dünya onun olsa bile, her şeyi kaybetmiş demektir.
Cenâb-ı Hak, kaybolmaya mahkûm gölge varlıklar hükmünde olan dünyanın câzibelerine gönlümüzü kaptırmaktan cümlemizi muhafaza buyursun. Kalplerimizi, ebedî rızâ ve muhabbetinin tecellîgâhı eylesin. Âmîn!..
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altınoluk Dergisi, 2022 – Kasım, Sayı: 441