Nisâ Suresi 101. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Nisâ Suresi 101. ayeti ne anlatıyor? Nisâ Suresi 101. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Nisâ Suresi 101. Ayetinin Arapçası:

وَاِذَا ضَرَبْتُمْ فِي الْاَرْضِ فَلَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ اَنْ تَقْصُرُوا مِنَ الصَّلٰوةِۗ اِنْ خِفْتُمْ اَنْ يَفْتِنَكُمُ الَّذ۪ينَ كَفَرُواۜ اِنَّ الْكَافِر۪ينَ كَانُوا لَكُمْ عَدُوًّا مُب۪ينًا

Nisâ Suresi 101. Ayetinin Meali (Anlamı):

Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman, kâfirlerin size bir fenâlık yapmasından korkarsanız, namazı kısaltmanızda üzerinize bir günah yoktur. Şüphesiz kâfirler, sizin apaçık düşmanınızdır.

Nisâ Suresi 101. Ayetinin Tefsiri:

“Namazı kısaltmak”, farzı dörder rekat olan öğle, ikindi ve yatsı namazlarını ikişer rekat olarak kılmaktır. Dolayısıyla sabah ve akşam namazlarında kısaltma yapılamaz. Bu âyet-i kerîme sefere çıkılıp düşman korkusu söz konusu olursa namazın kısaltılmasına müsaade etmektedir. Yolculukta emniyet durumunda namazları kısaltmak ise Allah Resûlü’nün sünnetiyle sabittir. Peygamber Efendimiz şöyle buyurmaktadır:

“Yolculukta namazı kısaltmak Allah’ın size bir sadakasıdır; öyleyse siz de onun sadakasını kabul edin.” (Müslim, Müsâfirîn 4)

Görüldüğü üzere korku ve tehlike hallerinde namazı kısaltmak, Allah’ın kullarına sağladığı bir ruhsattır, kolaylıktır. Tehlikesiz yolculuklarda namazı kısaltma izni ise Allah’ın kullarına bir sadakasıdır. Onun ruhsatı da, sadakası da kabul edilip ona göre ibâdet edilmelidir. Gerçekten de Allah Resûlü (s.a.s.), yapmış olduğu bütün seferlerde gerek korku gerek emniyet halinde olsun, rekâtların sayısını kısaltmıştır. Bu konuda âlimlerin bir görüş ayrılığı yoktur.

Ordu, savaş halindeyken namazı cemaatle nasıl kılacaklarını tarif etmek üzere buyruluyor ki:

Nisâ Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Nisâ Suresi 101. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...