Nisâ Suresi 81. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Nisâ Suresi 81. ayeti ne anlatıyor? Nisâ Suresi 81. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Nisâ Suresi 81. Ayetinin Arapçası:
وَيَقُولُونَ طَاعَةٌۘ فَاِذَا بَرَزُوا مِنْ عِنْدِكَ بَيَّتَ طَٓائِفَةٌ مِنْهُمْ غَيْرَ الَّذ۪ي تَقُولُۜ وَاللّٰهُ يَكْتُبُ مَا يُبَيِّتُونَۚ فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ وَتَوَكَّلْ عَلَى اللّٰهِۜ وَكَفٰى بِاللّٰهِ وَك۪يلًا
Nisâ Suresi 81. Ayetinin Meali (Anlamı):
O münafıklara bir şey emrettiğin zaman: “Baş üstüne” diyorlar. Fakat senin yanından çıktıkları zaman içlerinde bir gürûh, senin söylediğinin tam tersi planlar kuruyorlar. Ama Allah onların karanlık planlarını bir bir kaydetmektedir. Şu halde sen onlara aldırış etme, Allah’a dayan. Kendisine dayanılıp güvenilecek vekil olarak Allah yeter.
Nisâ Suresi 81. Ayetinin Tefsiri:
Resûlullah’ın
gerek Kur’an’ı tebliğ ve beyân eden, gerekse Kur’an’da açıkça ifade edilmeyen
hususlara dair başlı başına hüküm koyan söz ve fiillerine itaat, Allah’a itaat
anlamına gelir. Efendimiz yeryüzünde Allah’ın iradesini ve rızâsını tecelli
ettiren en büyük rehberdir. O yaşayan, canlı Kur’an’dır. O’nun sünneti
Kur’an’dan sonra dinin ikinci kaynağıdır. Resûlullah (s.a.s.) sadece Allah’ın
emrini ve iradesini tebliğ ve beyân eder.
Allah
Resûlü (s.a.s.)’e itaatin önemini göstermesi bakımından şu rivayet pek dikkat
çekicidir:
İbrâz
b. Sâriye (r.a.) şöyle anlatır:
Resûlullah
(s.a.s.) bize çok tesirli bir öğüt verdi. Bu öğütten dolayı kalpler ürperdi,
gözler yaşardı. Bizler:
“-
Ey Allah’ın Rasûlü! Bu öğüt, sanki ayrılmak üzere olan birinin öğüdüne
benziyor, bari bize bir tavsiyede bulun” dedik. Bunun üzerine şöyle buyurdu:
“- Size Allah’a çok saygı duymanızı, başınıza bir Habeşli köle
bile başkan olsa, onu dinleyip itaat etmenizi tavsiye ederim. Benden sonra sağ
kalıp uzunca bir hayat sürecek olanlar pek çok ihtilaflar görecekler. O zaman
size gerekli olan, benim sünnetime ve doğru yolda olan Hülefâ-i Raşidin’in
uygulamalarına sarılmanızdır. Benim ve onların sünnetlerine sımsıkı sarılınız.
Sonradan ortaya çıkarılmış bid‘atlerden şiddetle kaçınınız. Çünkü her bid‘at
sapıklıktır.” Ebû Dâvûd, Sünnet 5; Tirmizî, İlim 16)
Hadis
âlimi İbn Avn şöyle der:
“Üç
şey vardır ki, ben onları hem kendim hem de kardeşlerim için istiyorum:
·
Sünneti öğrenip tatbikâtına gayret etmek.
·
Kur’ân’ı anlamak, üzerinde tefekkür edip araştırmak.
·
İnsanları ancak hayır üzere bırakmak, hayırla muamele etmek veya insanları
yalnızca hayra davet etmek.” (Buhârî, İ’tisâm 2)
Şunu
belirtmek gerekir ki, Peygamber kimseyi zorla imana getirmez. Bu bakımdan o,
imandan yüz çevirenlere karşı bir bekçi değildir. Çünkü dinde zorlama yoktur.
Zorla müslüman olmuş görünenden de hayırdan çok zarar gelir. Nitekim
böylelerinden bazıları görünüşte, sadece ağızlarıyla itaat ettiklerini
söylerken huzurdan çıktılar mı söylediklerinin aksine şeyler peşine düşerler,
isyan ve tezviratla uğraşırlar. Eğer onlar Kur’ân-ı Kerîm üzerinde etraflıca
düşünecek olsalardı, onun getirdiklerinin Allah’ın emri olduğunu bilir ve böyle
yanlış bir yol tutmazlardı:
Nisâ Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Nisâ Suresi 81. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...