Nisa Suresinin 10. Ayeti Ne Anlatıyor?
Nisa Suresinin 10. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Yetim malını yiyenin göreceği azabı bildiren ayet; Nisa Suresinin 10. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz...
Ayet-i kerimede buyrulur:
اِنَّ الَّذ۪ينَ يَأْكُلُونَ اَمْوَالَ الْيَتَامٰى ظُلْمًا اِنَّمَا يَأْكُلُونَ ف۪ي بُطُونِهِمْ نَارًاۜ وَسَيَصْلَوْنَ سَع۪يرًا۟
Yetimlerin mallarını haksız olarak yiyenler şüphesiz karınlarına ancak ateş dolduruyorlar. Zaten onlar alevlenmiş ateşe gireceklerdir. (Nisâ, 4/10)
YETİM MALI YEMEK, KOR YUTMAK GİBİ
Bilgi:
Çocuklar için baba, en büyük destekçidir, koruyucudur. Peki ya daha küçükken babasını kaybedenleri kim koruyacaktır? Onların hakkını kim savunacaktır?
Elbette başta akrabaları olmak üzere hepimizin onlara destek olması gerekir. Yetimlere sahip çıkmak gerekirken, onları zayıf görüp haksızlık edenlerin ise vicdanı olabilir mi? Hele bir de yetimlerin mallarını almaya kalkışanlar öyle büyük bir günah işlemişlerdir ki, ateş yutmaları bile ondan daha az tehlikelidir. Çünkü yetimin malına el uzatan kişi görünüşte bir zenginlik elde etmiş olur ama gerçekte bir günah işlemiştir ve aldığı mal kendisini cehenneme götürür.
Mesaj:
Yetim malını haksız yere yemek, en büyük günahlardan biridir.
Kelime Dağarcığı:
Yetâmâ: Yetimler.
Nâr: Ateş.
Kaynak: Diyanet, Kur'an-ı Kerim'den Serlevha Ayetler
TEFSİR
- Arkalarında eli ermez, gücü yetmez küçük çocuklar bıraktıkları takdirde, onların halleri nice olur diye endişe edenler, aynı endişeyi diğer insanlar için de taşıyıp yetimlerin hakkına dokunmaktan öylece korkup ürpersinler. Ürpersinler de Allah’a karşı gelmekten sakınsınlar ve gerek miras taksiminde, gerekse yetimlere, yoksullara muamelede sözün doğrusunu ve güzelini söylesinler.
- Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, aslında karınlarına sadece ateş doldurmuş oluyorlar. Onlar pek yakında çılgın alevli bir ateşe gireceklerdir.
Âyetlerde kalbe ve duygulara hitap eden bir ifade kullanılır. Bu işlerde söz sahibi kişiler, velîler ve vâsîler, kendilerini vefat eden kişinin, yetimlerini de kendi evlatları yerine koyup öyle düşünmeli, buna göre hareket etmelidirler. Kendi çocuklarına kıyasla yetim haklarına dikkat ve riayet göstermelidirler. Şayet böyle yapmayacak ve onların mallarını haksız olarak yiyecek olurlarsa, şunu bilsinler ki yedikleri ancak ateştir. Karınlarını ateşle doldurmaktadırlar. Âhiret gününde bu hareketlerinin karşılığını alevli bir ateşte ceza görmek suretiyle çekeceklerdir.
Nitekim Allah Resûlü (s.a.s.) Miraca çıktığı gecede gördüklerini anlatırken şöyle buyurmuştur:
“Baktım, dudakları deve dudaklarına benzeyen bir topluluğun yanındayım. Başlarında bulunan biri bunların dudaklarını tutuyor, ağızlarına ateşten bir taş parçası koyuyor, ağızlarından koyulan bu taş aşağılarından çıkıyor. Bunların öyle bir bağırışı, öyle bir inleyişi var ki, çok acı! «Ey Cebrâil, bunlar kim oluyor?» diye sordum bana: «Bunlar yetimlerin mallarını zulüm ile yiyenlerdir» dedi.” (Taberî, Câmi‘u’l-beyân, XV, 18-19)
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri, kuranvemeali.com