Nizamülmülk Nasıl Öldü?
Büyük Selçuklu Sultanları; Sultan Alparslan ve Melikşah’ın vezirliklerini yapan ve İslam’a olan hizmetleri içinde bilhassa Nizamiye Medreselerinin kuruluşuyla tanınan Nizamü’l Mülk’ün uğradığı hain suikastın ardında, şehadet şerbetini içişi…
Sultan Alparslan ve Melikşah’ın vezirliğini yapan Nizamü’l Mülk, âlimlere çok ihsan ederdi. Kendisi de fıkıh ve hadis âlimi idi. Adaleti ile devleti idare etti. Çok sayıda hayrat olarak cami ve medrese yaptı. Bağdat’daki meşhur Nizamiye Medrese ve Külliyesi’ni kurdu.
YAPTIĞI HAYIRLARI ELEŞTİRENLERE MÜTHİŞ CEVAP
Bir Selçuklu beyi, Sultan Melikşah’a “Nizamü’l Mülk her yıl fakirlere, âlimlere 300 bin dinar veriyor, eğer bu para orduya tahsis edilse İstanbul’u bile fethetmek mümkündür” demişti. Bu hususu kendisine hatırlatan sultana Nizamü’l Mülk’ün verdiği cevap, onun hakkında fikir sahibi olmamıza fazlasıyla yetiyor: “Ey Sultan-ı âlem! Allah-ü Teâlâ sana ve bana hiç kimseye nasib olmayan lütuf ve ihsanda bulunmuştur. Buna karşılık, sen Allah’ın dinini yükseltmeye çalışan, onun aziz kitabını hâmil bulunan kimselere yılda 300 bin dinar sarfetsen çok mudur? Sen her yıl askere bunun iki mislini harcıyorsun. Halbuki onlardan en kuvvetlisi ve en nişancısının attığı ok bir milden ileri gitmez. Ellerindeki kılıçlarla yalnız yakınlarında bulunan kimseleri öldürebilirler. Ben ise sarf ettiğim bu para ile öyle bir ordu donatıyorum ki onların duaları ta arşa kadar gider ve Allah’a vasıl olmalarına hiç bir engel yoktur.”
EN BÜYÜK DÜŞMANI HASAN SABBAH
Vezir Nizamü’l-Mülk’ün âlim olduğunu söylemiştik. Bu âlimin de en büyük düşmanı şüphesiz Hasan Sabbah isimli sapıktı. Dolayısıyla Hasan Sabbah soysuzu, büyük vezir Nizamü’l Mülk’ü hep baş düşmanı bilmiştir.
SUİKAST İLE NAMERTÇE ÖLDÜRÜLDÜ
485 Hicri Ramazan’ında (Ekim 1092) Melikşah, Vezir Nizamü’l Mülk, Tacü’l Mülk, Terken Hatun beraberce Bağdat’a giderlerken, Nihavend yakınlarında konaklamışlar, Hasan Sabbah’ın adamlarından “Ebû Tahir” adında bir cani, Müslüman kıyafetinde, elinde bir dilekçe olduğu halde iftar vakti otağına gitmekte olan Nizamü’l Mülk’e yaklaşmış, elindeki dilekçeyi takdim etmiş, vezir kağıdı okumakla meşgul iken, ansızın hançerini, Nizamü’l Mülk’ün, göğsüne saplamıştı. “Büyük Selçuklu veziri” ve dua orduları komutanı ve Melikşah’ın baba diye hitab ettiği Nizamü’l Mülk’ün kalleş bir el tarafından yediği darbe ağırdı. Yara şiddetli idi.
Sûikastten az sonra Nizâmü’l Mülk, “gözbebeği” olarak kabul ettiği, Hazret-i Ömer ve Hazret-i Osman ve Müslümanların büyük seyyidi Hazret-i Hüseyin ve daha nice İslâm şehitleri gibi... Ve vezirliğini yaptığı büyük Selçuklu Sultanı gibi şehadet şerbetini içmişti. 15 Ekim 1092.
Kaynak: Sadık Dana, İslam Kahramanları 2, Erkam Yayınları