Nuh Suresinin Meali

Nûh sûresi kaç ayettir? Nûh sûresinin anlamı veyahut mealini yazımızda okuyabilirsiniz...

Nûh sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 28 âyettir. İsmini, sûrede kıssası anlatılan Hz. Nûh’tan (a.s.) alır. اِنَّٓا اَرْسَلْنَا (İnnâ erselnâ) sûresi diye de anılır. Hem Mushaf tertîbine, hem de iniş sırasına göre 71. sûredir.

NUH SURESİNİN MEALİ

Nûh sûresi, 28 âyettir.

  1. Biz Nûh’u, “Başlarına pek acı bir azap çökmeden önce halkını uyar!” diye kavmine peygamber olarak gönderdik.
  2. O da şöyle dedi: “Ey kavmim! Şüphesiz ben, size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım.”
  3. “Yalnızca Allah’a kulluk yapın, O’na gönülden saygı besleyip emirlerine karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin!”
  4. “Tâ ki Allah da sizin günahlarınızı bağışlasın ve ceza vermeksizin belirli bir vakte kadar sizi ertelesin! Şüphe yok ki, Allah’ın takdir ettiği ecel gelip çattığında asla ertelenmez. Keşke bunu bilseniz!”
  5. Nûh Rabbine şöyle niyâz etti: “Rabbim! Ben kavmimi gece gündüz imana çağırdım.”     
  6. “Fakat ben çağırdıkça, onlar gerçeği kabulden daha fazla uzaklaştılar.”  
  7. “Kendilerini bağışlaman için onlara yaptığım her çağrı karşısında parmaklarını kulaklarına tıkadılar, bana görünmemek için elbiselerine büründüler, küfürde direttikçe direttiler ve büyüklenip beni dinlemeyi kibirlerine yediremediler.”
  8. “Kâh oldu, dâvetimi yüksek sesle ve vurgulu bir üslupla yaptım.”
  9. “Kâh oldu onlara açıktan söyledim, kâh oldu gizliden gizliye, husûsî dâvette bulundum.”
  10. “Onlara dedim ki: «Rabbinizden bağışlanma dileyin! Çünkü O, günahları çokça bağışlayıcıdır.»
  11. «Bağışlanma dileyin ki üzerinize bol bol yağmur yağdırsın.»
  12. «Mallarınızı, evlatlarınızı çoğaltsın, size bağlar, bahçeler versin, sizin için ırmaklar akıtsın.»
  13. «Size ne oluyor ki, Allah’ı tanımıyor, O’nun büyüklüğünden korkmuyorsunuz?»
  14. «Oysa O’dur sizi merhale merhale, şekilden şekle geçirerek yaratan!»
  15. «Hem görmez misiniz, Allah yedi göğü nasıl birbiriyle tam uyumlu, mükemmel bir ölçüyle ayarlanmış tabakalar hâlinde yaratmış?»
  16. «O gökler içinde ayı yansıyan bir nûr, güneşi de bir ışık kaynağı yapmış.»
  17. «Allah sizi de yerden bitki bitirircesine bitirip büyüttü.»               
  18. «Sonra sizi tekrar toprağa döndürecek ve yeniden diriltip tekrar oradan çıkaracaktır.»
  19. «Allah, yeryüzünü sizin için bir sergi gibi döşedi.»
  20. «Onun geniş yollarında, dağları vâdileri arasında yürüyüp gidesiniz diye.»”
  21. Nûh dedi ki: “Rabbim! Bunlar bana karşı geldiler; malı da çocukları da kayıplarını artırmaktan başka bir şeye yaramayan kimselerin peşine düştüler.”
  22. “Dâvetimi engellemek için büyük büyük tuzaklar kurdular.”
  23. “«Sakın ha ilâhlarınızdan vazgeçmeyin. Hele hele Vedd’i, Suva’ı, Yeğûs’u, Yeûk’u ve Nesr’i asla bırakmayın!» dediler.”
  24. “Böylece pek çoklarını şaşırtıp saptırdılar. Sen de o zâlimlerin şaşkınlığını artır ya Rabbi!”
  25. Böylece günahları yüzünden tûfanda boğuldular, peşinden cehenneme tıkıldılar! Kendilerini Allah’ın azabından koruyacak bir tek yardımcı bile bulamadılar.
  26. Nûh dedi ki: “Rabbim! Yeryüzünde dolaşan bir tek kâfir bile bırakma!”
  27. “Bırakacak olursan, onlar senin kullarını yoldan çıkarırlar ve ancak kendileri gibi ahlâksız, günahkâr ve azılı kâfir nesiller yetiştirirler.”
  28. “Rabbim! Beni, anne-babamı, mü’min olarak evime girenleri, bütün mü’min erkeklerle mü’min kadınları bağışla! Zâlimlerin ise ancak helâkini artır! Köklerini kurut!”

Kaynak: kuranvemeali.com

İslam ve İhsan

HZ. NUH (A.S.) KİMDİR?

Hz. Nuh (a.s.) Kimdir?

NUH SURESİNİN FAZİLETİ

Nuh Suresinin Fazileti

NUH ALEYHİSSELAM’IN DUASI (NUH SÛRESİ, 28)

Nuh Aleyhisselam’ın Duası (Nuh Sûresi, 28)

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.