Numune Ne Demek?
Numune: Çok miktardaki bir şeyi temsil etmek üzere seçilmiş az miktardaki şey, örnek, misâl anlamına gelir.
NUMUNE KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER
Dînin gâyesi, insandaki nefsânî temâyülleri âdeta yok edercesine asgarîye indirmek, rûhânî vasıfları da zirveye ulaştırmaktır. Ancak bu gâyenin gerçekleşebilmesi için insanın müşahhas bir misâle ihtiyacı vardır. Peygamberlerin gönderilmesindeki hikmetlerden biri de, onların, insanlar için tâbî olunacak mükemmel bir numûne-i imtisâl olmalarıdır.
Cenâb-ı Hak şöyle buyurur:
“Andolsun ki, Rasûlullah’ta sizin için, Allâh’a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allâh’ı çok zikredenler için bir «üsve-i hasene» vardır.” (el-Ahzâb, 21)
*****
Peygamberlerin imâmı olan Fahr-i Kâinat r Efendimiz’in sîreti (örnek şahsiyeti, hâl ve ahlâkı), âdeta engin bir deryâ; diğer peygamberlerin sîreti ise, oraya dökülen nehirler mesâbesindedir. O, kendisinden evvel gelen, -rivâyete göre- 124 bin küsur peygamberin, bilinen ve bilinemeyen bütün fârik vasıflarının (ayırt edici meziyetlerinin) daha da ötesine sahip olmuş, güzel ahlâk ve hasletlerin zirvesini teşkil etmiştir. O, kendi devrine kadar gelen insanlığın, tefekkür ve yaşayış itibâriyle kaydettiği gelişmeye ilâveten, kıyâmete kadar ortaya çıkabilecek ihtiyaçlarını da karşılayacak numûne-i imtisal bir şahsiyet olmak üzere, Âhirzaman Nebîsi olarak gönderilmiştir.
*****
“Sizin en hayırlılarınız, Kur’ân’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir. (Buhârî, Fedâilü’l-Kur’ân, 21) buyuran Allah Rasûlü (s.a.v), ümmetine, her hâlükârda Kur’ân ile meşgul olma hususunda zirve bir numûne olmuştur. Bu sebeple Kur’ân-ı Kerîm eğitimi, her mü’minin en başta gelen vazifesi ve mes’ûliyetidir. Diğer bir ifâdeyle Kur’ân-ı Kerîm’e muhabbet ve hizmet, mü’min olmanın bir şiârıdır.