Nur Ne Demek?

NE NEDİR?

Nur nedir, ne anlama gelir? Nur kelimesinin sözlük anlamı nedir? Nur kelimesi ile ilgili ayet ve hadisler.

“Aydınlık, ışık, parıltı, ziya” anlamlarına gelen nur, “İlahi bir güç tarafından gönderildiğine inanılan parlaklık” demektir.

NUR NEDİR?

Sözlükte “aydınlık, ışık” anlamına gelen nûr kelimesi Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadislerde “insanların önünü aydınlatıp doğru ve gerçek olanı görmelerini, hak ile bâtılı, hayır ile şerri ayırt etmelerini sağlayan mânevî ve ilâhî ışık” mânasında kullanılmıştır. Bunun karşıtı zulmettir.

NUR İLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER

“Müminlerin velîsi olan Allah onları karanlıklardan nura çıkarır” meâlindeki âyetlerde (el-Bakara 2/257; el-Mâide 5/16) mecazi anlamda hidayete nur, dalâlete zulmet denilmiştir. Peygamber gönderilmesinin ve ilâhî kitaplar indirilmesinin esas amacı karanlıkta kalan ve yollarını şaşıran insanlara doğru yolu göstermek olduğundan nur ve zulmet kavramlarına önemle vurgu yapılmıştır. “İnsanları rablerinin izniyle karanlıklardan aydınlığa, aziz ve övgüye lâyık olan Allah’ın yoluna çıkarman için bu kitabı indirdik” âyetinde (İbrâhîm 14/1) Hakk’a giden yola nur, ondan sapmaya zulmet denilmiş, vahyin amacının hidayet olduğu açıkça belirtilmiştir. Esas itibariyle hidayet eden ve yol gösteren Allah Teâlâ olduğundan O’nun isimlerinden biri de nurdur. “Allah semaların ve arzın nurudur” meâlindeki âyet (en-Nûr 24/35) genellikle, “Semaları ve yeryüzünü ışıklandıran ve süsleyen Allah’tır” veya “Allah nurun yaratıcısıdır” şeklinde yorumlanmakla beraber Allah’ın nur olduğu da ifade edilmiştir.

Bir hadiste de Allah’a nur denilmiştir. (Tirmizî, “Daʿavât”, 82) Hz. Peygamber’e mi‘rac gecesi Allah’ı nasıl gördüğü sorulduğunda, “O’nu bir nur olarak gördüm”, diğer bir rivayette ise, “O bir nurdur, nasıl görebilirim” demiştir. (Müsned, V, 157; Müslim, “Îmân”, 291; Tirmizî, “Tefsîr”, 53/7)

İMAM GAZALİ’YE GÖRE NUR

Özü itibariyle zâhir olup başka zuhurların kaynağı olan şeye nur denir. Varlıkla yokluk karşılaştırılınca varlık nur, yokluk zulmettir. Her şeyi yokluk karanlığından varlık aydınlığına çıkaran Allah’ın nurudur. Feyezan yoluyla eşyaya gelen varlık da O’nun zâtının nurudur. Bir nur olan güneşin her zerresi kendisinin delili olduğu gibi varlıkların her zerresi de Allah’ın varlığının delilidir. Allah’ın bâtın olmasının sebebi çok zâhir olmasıdır. Çünkü O’nun nuru nuruna perde olmuştur. (Gazzâlî, el-Maḳṣadü’l-esnâ, s. 99, 106)

DÜNYEVİ-MADDİ VE UHREVİ-MANEVİ NURLAR

Dünyevî ve maddî nurlar olduğu gibi uhrevî ve mânevî nurlar da vardır. Güneşin, ayın ve yıldızların ışıkları gibi dünyevî nurların bir kısmı gözle, Kur’an gibi ilâhî kaynaklı nurlar ise basiret ve akılla algılanır. “Allah’a, resulüne ve indirdiğimiz nura iman ediniz” meâlindeki âyetlerde (et-Tegābün 64/8; en-Nisâ 4/174) nurdan maksat Kur’an’dır. Kur’an’ın isimlerinden biri de nurdur. Kur’an’dan önce indirilen suhuflar, Tevrat, Zebûr ve İncil gibi kutsal kitaplar da Allah’ın kelâmı olmaları bakımından birer nur ve hidayet meşalesidir (el-Mâide 5/44, 46; el-En‘âm 6/91; Süyûtî, I, 5). “Muhakkak ki Allah’tan size bir nur, bir de apaçık kitap gelmiştir” (el-Mâide 5/15) âyetindeki nur ise Hz. Peygamber’dir. “Allah’ın gönlünü İslâm’a açtığı kişi rabbinden bir nur üzere değil midir?” meâlindeki âyet (ez-Zümer 39/22) takvâ sahibi müminlerin ilâhî nurdan nasip aldığını gösterir.

PEYGAMBERİMİZİN DUALARINDA NUR

Resûl-i Ekrem’in hayatında ve dualarında nur kavramı önemli bir yer tutar. Resûlullah gece kalkıp namaz kılar ve şöyle dua ederdi: “Allah’ım! Kalbime, gözüme, kulağıma, sağıma, soluma, üstüme, altıma, önüme, arkama nur ver ve nurumu arttır.” (Buhârî, “Daʿavât”, 9; Müslim, “Ṣalâtü’l-müsâfirîn”, 181, 189) Hadislerde namazın nur olduğu ifade edilir, iman ve hikmet nurundan bahsedilir. (el-Muvaṭṭaʾ, “ʿİlim”, 1; Müslim, “Ṭahâret”, 1; İbn Mâce, “İḳāmetü’ṣ-ṣalât”, 186) Bazı hadislerde ilk yaratılan şeyin akıl (Ebû Dâvûd, “Sünnet”, 16; Tirmizî, “Ḳader”, 16), kalem veya Hz. Muhammed’in nuru olduğu belirtilmiştir. (Aclûnî, I, 265)

Kaynak: DİA