Nûr Suresi 10. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Nûr Suresi 10. ayeti ne anlatıyor? Nûr Suresi 10. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Nûr Suresi 10. Ayetinin Arapçası:
وَلَوْلَا فَضْلُ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ وَاَنَّ اللّٰهَ تَوَّابٌ حَك۪يمٌ۟
Nûr Suresi 10. Ayetinin Meali (Anlamı):
Eğer üzerinizde Allah’ın lutfu ve merhameti bulunmasaydı ve Allah tevbeleri çokça kabul buyuran, her işi ve hükmü hikmetli ve sağlam olan bir zat olmasaydı hâliniz nice olurdu?
Nûr Suresi 10. Ayetinin Tefsiri:
İşte
âyet-i kerîmeler bu gibi durumlarda nasıl davranılmasını öğreterek problemi
çözmektedir. Çünkü İslâm, hayattaki her türlü problemi, olması gereken en tabiî
yollarla halleden ve çözümsüz hiçbir meselenin kalmasını istemeyen kolaylıklı
ve müsâmahalı bir dindir. Bu da Allah Teâlâ’nın insanlara en büyük lutuf ve
rahmet tecellisidir. Eğer böyle bir din olmasaydı, eğer Cenâb-ı Hak kullarına
merhamet gösterip, akılla çözmelerinin mümkün olmadığı sahaları vahiyle
aydınlığa kavuşturmasaydı halimiz nice olurdu? O zaman ne yapacağımızı bilemez,
yolumuzu şaşırır ve belki de bir problemi çözeyim derken daha büyük
problemlerin çıkmasına sebep olabilirdik.
Allah
Teâlâ şöyle buyurur:
“Şunu
da bilin ki, aranızda her meselede kendisine müracaat etmeniz gereken Allah’ın
Rasûlü bulunmaktadır. Eğer o Rasûl, birçok işte size uyacak olsa, başınız derde
girer, gerçekten sıkıntıya düşersiniz…” (Hucurat 49/7)
“Eğer
gerçek onların nefsânî arzularına uysaydı göklerde, yerde ve oralarda
yaşayanlarda dirlik ve düzen kalmaz, hepsi bozulur giderdi.” (Mü’minûn
23/71)
Burada
bir taraftan suçun işlenmesine mâni olacak cezalar bildirilirken, bir taraftan
da günaha bulaşmış insanlara bundan kurtulma ve hallerini düzeltme yolları
gösterilir. Bunun da başta geleni pişman olup tevbe etmek ve bir daha
işlememeye azimli olmaktır. Âyetin sonunda zikredilen, تَوَّابٌ (Tevvâb) ismi,
yapılan tevbelerin Allah tarafından kabul edileceğine işaret etmekte; حَك۪يمٌ (Hakîm) ismi ise vaz edilen hükümlerin çok
güzel, sağlam ve hikmetli olduğunu göstermektedir.
Âyet-i
kerîmede şöyle buyrulur:
“…Gerçeği
kesin olarak bilen bir toplum için, Allah’tan daha güzel hüküm veren başka kim
olabilir?” (Mâide
5/50)
Şimdi,
iffetli insanları zina ile suçlamanın fert ve toplum vicdanında ne derin
yaralar açtığı ve ne büyük huzursuzluklara sebep olduğu iyice ortaya çıkması
için bizzat Resûlullah (s.a.s.)’in hâne-i saadetinden, onun en mahrem
tarafından pek ibretli bir hâdise nakledilerek buyruluyor ki:
Nûr Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Nûr Suresi 10. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...