
Nûr Suresi 19. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Nûr Suresi 19. ayeti ne anlatıyor? Nûr Suresi 19. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Nûr Suresi 19. Ayetinin Arapçası:
اِنَّ الَّذ۪ينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَش۪يعَ الْفَاحِشَةُ فِي الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌۙ فِي الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِۜ وَاللّٰهُ يَعْلَمُ وَاَنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ
Nûr Suresi 19. Ayetinin Meali (Anlamı):
İman edenler arasında hayâsızlığın ve çirkin işlerin yayılmasını isteyenlere dünya ve âhirette can yakıcı bir azap vardır. İşin iç yüzünü Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Nûr Suresi 19. Ayetinin Tefsiri:
Toplumda
ahlâkî zafiyet içinde bulunan bir kısım kimseler vardır ki bunlar, iffet ve
hayâyı kendilerine şiâr edinmiş mü’minler arasında her türlü çirkin işlerin
fiilen yayılmasını ve pervasızca dedikodusunun yapılmasını isterler. Bunların
tabii bir olaymış gibi kınamadan sohbetini yapar, yapılmasını da arzu ederler.
Halkı ahlâksızlığa teşvik edecek basın yayın faaliyeti yaparlar. Böyle
davranışlar cezasız kalmayacak, hem dünya hem de âhirette bu kişilere hak
ettikleri cezalar verilecektir. Nitekim ifk hâdisesine sebebiyet veren
mücrimler, nâmuslu bir kadına zinâ isnâd etmiş olduklarından dolayı
cezalandırılmış, iftirâcıların her birine seksen değnek vurulmuştur. (Ahmed b.
Hanbel, Müsned, VI, 35) Zira bu tür yıkıcı faaliyetlere karşı gerekli
tedbirler alınmadığında, kötülüklerin yayılmasına mâni olmak imkânsız hale
gelebilir. Bu sebeple Allah Resûlü (s.a.s.) buyuruyor ki:
“Allah’ın
kullarını incitmeyiniz. Onları ayıplamayınız. Ayıplarını araştırmayınız. Kim
müslüman kardeşinin ayıbını araştırırsa, Allah da onun ayıbını araştırır,
evinin içinde bile olsa onu rezil eder.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, V,
279)
“Bir
kimse müslüman kardeşinin ayıbını örterse, Allah da onun dünya ve âhiretteki
ayıplarını örter.” (Müslim, Zikir 38; İbn Mâce, Mukaddime 17)
“Kardeşinin
ayıbına sevindiğini açıkça belirtme. Çünkü Allah ona merhamet eder, senin
başına da o ayıpladığın şeyi verir.” (Tirmizî, Kıyamet 54)
Bu
bakımdan müslüman bir toplumda insanların ayıp ve hataları örtülmeli, ancak
iffetli ve faziletli davranışlar açıkça konuşulmalı, takdir ve teşvik
edilmelidir. Çirkin fiil ve davranışlar ise ancak gerektiği ölçüde dile
getirilerek değerlendirilmeli, cezalandırılmalı ve bunun ıslah çareleri
üzerinde çalışılmalıdır. Çünkü ferdî gibi gözüken bu fiillerin toplum üzerinde
meydana getirdiği tesiri ve halkın bundan ne kadar etkilendiğini bizim tam
olarak bilmemiz mümkün değildir. Fakat Allah Teâlâ bunu çok iyi bilmekte, bu
sebeple ne yapmamız gerektiğini beyân etmektedir. Bu da O’nun kullarına olan
nihâyetsiz şefkat ve merhametinin bir tecellisidir. Eğer ilâhî rahmetin en
mühim tecellilerinden biri olan Kur’an’la önümüz aydınlanmasa idi, nasıl
davranacağımızı bilemez, perişan hallere düşerdik.
Bu
sebeple buyruluyor ki:
Nûr Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Nûr Suresi 19. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...
YORUMLAR