Ödüllü Türk Mucitler

İsviçre'de düzenlenen "45. Cenevre Uluslararası Buluşlar Fuarı"na katılan Türk buluşçular, 2 altın 1 gümüş madalya kazandı.

Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) aracılığıyla, İsviçre'de düzenlenen "45. Cenevre Uluslararası Buluşlar Fuarı"na katılan Türk mucitler, 2 altın 1 gümüş madalya kazandı.

TÜRKPATENT'ten yapılan yazılı açıklamaya göre, İsviçre'nin Cenevre kentindeki "45. Cenevre Uluslararası Buluşlar Fuarı"na Türkiye'den 3 buluşçu katıldı.

Yapılan değerlendirme sonucu, İlter Deni̇zoğlu, "sesaçar aparatı" buluşuyla altın madalya kazandı.

Deni̇zoğlu, söz konusu icadıyla ayrıca, İran İslam Cumhuriyeti Gulian Üniversitesi Medikal Bilim Özel Ödülü'ne ve Çin Delegasyonu Özel Ödülü'ne layık görüldü.

Nefes üfleme ve alma terapilerinin gerçekleştirilmesini, kullanıcının ses tellerinin nemlendirilmesini ve tedavi edilmesini sağlayan ses açar aparatı, özel tasarımı sayesinde kullanıcının boğazına sıvı kaçmasını engelliyor.

Gül Bahar Başım, Sabri Orçun Orhan, Zeynep Özdemi̇r ve Özkan Bebek'in, "çok boyutlu objelerin yüzeylerinin kimyasal ve mekanik nano desenlemeyle işlenmesi yöntemi ve bu yöntemin gerçekleştirilmesinde kullanılan robotik kol yapılanması" buluşu da altın madalya ve Romanya Bilimsel Araştırma ve İnovasyon Bakanlığı Özel Ödülü'ne layık görüldü.

Fuarda, Ezgi Yelekoğlu ve Altuğ Toprak'ın, "çoklu zeka geliştirmeye yardımcı düzenek" buluşu da gümüş madalya ve Çin Delegasyonu Özel Ödülü'nü almaya hak kazandı.

Kaynak: yenisafak.com

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.