Öğle Namazı

Öğle namazı nasıl kılınır? Öğle namazının kılınışı...

Öğle namazı nasıl kılınır? Öğle namazının kılınışı...

Öğle namazının ilk dört rekât sünnetinin önceki iki rekâtı, tam olarak sabah namazının iki rekât sünneti gibi kılınır. Ancak burada; “Bugünkü öğle namazının sünnetine” diyerek niyet edilir ve bunda ikinci rekâttan sonraki oturuş, son oturuş değil, ilk oturuş olduğundan bu oturuşta yalnız “Tehıyyât” okunur, sonra “Allahuekber” diyerek üçüncü rekata kalkılır, Sübhâneke okunmaksızın, yalnız Besmele ile Fâtiha ve bir miktar daha Kur’an okunarak, yine yukarıda belirtildiği şekilde rükû ve secdelere gidilir, bundan sonra dördüncü rekât için “Allahuekber” denilerek ayağa kalkılır, bunda da yalnız Besmele ile Fâtiha ve bir miktar Kur’an okunarak, yine belirtildiği şekilde rükû ve secdelere varılır, bundan sonra oturulur ki, bu son oturuştur. Bunda “Tehıyyât” ile “salli-bârik” ve “Rabbenâ âtinâ...” duaları sonuna kadar okunup iki tarafa selâm verilir. Böylece bu dört rekât sünnet kılınmış olur.

Öğle namazının dört rekât farzı ise şöyle kılınır: Sünnetten sonra, namaza aykırı bir şey ile uğraşmadan ayağa kalkılır, kâmet getirilir. “Bugünkü öğle namazının farzını kılmaya” diye niyet edilir ve eller yukarıya kaldırılıp “Allahueekber” diyerek tekbir alınır, ilk iki rekâtı, sabah namazının iki rekât farzı gibi kılınır. Ancak bu iki rekâttan sonraki oturuş, ilk oturuş olduğundan, bunda yalnız “Tehıyyât” okunur, bundan sonra “Allahuekber” denilerek üçüncü rekâta kalkılır, yalnız Besmele ile Fâtiha okunarak, rükû ve secdelere varılır, sonra “Allahuekber” denilerek dördüncü rekât için ayağa kalkılır, yine Besmele ile Fâtiha sûresi okunarak rükû ve secdelere gidilir. Bundan sonra oturulur ki, bu son oturuştur. Bunda “tehıyyât” ile “salli ve barik” ve “Rabbenâ âtinâ...” duaları sonuna kadar okunup, iki tarafa selam verilir. Böylece farz da kılınmış olur.

Öğlenin farzında okunacak âyetler, sabah namazında okunacak âyetlerden çoğunlukla az olur. Öğlenin son iki rekât sünneti ise, “bugünkü öğle namazının son sünnetini kılmaya” diye niyet edilip, tam olarak sabah namazının iki rekât sünneti gibi kılınır. Bu son sünneti dört rekât olarak kılmak müstehaptır. Bu takdirde ya her iki rekâtta bir selâm verilir, yahut dört rekâtın sonunda selam verilir. Bu takdirde birinci oturuşta yalnız “Rabbenâ âtinâ...” duası okunmaz, “tehıyyât” ve “salli-barik” duaları okunur, üçüncü rekât için tekbir alınarak ayağa kalkılınca yine “sübhaneke” okunur ve bu son iki rekât da önceki iki rekât gibi kılınır.

Tek başına kılan, öğle namazının gerek sünnetlerinde gerek farzında gizli okur.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi DÖNDÜREN, İslâm İlmihali

İslam ve İhsan

NAMAZ NASIL KILINIR?

Namaz Nasıl Kılınır?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.