Öğrenciler Hem Öğreniyor Hem Üretiyor

Zonguldak'ta, "Ülkem için üreteceğim" projesi kapsamında yetiştirdikleri mevsimlik sebzeleri ihtiyaç sahibi ailelere ulaştıran 24 lise öğrencisi, üretime katkıda bulunmanın mutluluğunu yaşıyor.

Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde, "Ülkem için üreteceğim" projesi kapsamında bir araya gelen lise öğrencileri, hem eğitimlerini sürdürüyor hem de yetiştirdikleri mevsimlik ürünlerle dar gelirli ailelerin ihtiyaçlarını karşılıyor.

İlçeye bağlı Nebioğlu beldesindeki Şehit Sacit Olcay Kabaklıoğlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde eğitim gören ve okula ait 500 metrekare alandaki serada mevsimlik ürünler yetiştiren 24 öğrenci, okul yönetimi ve öğretmenlerinin önderliğinde proje hazırlamaya karar verdi.

"Ülkem İçin Üreteceğim" sloganıyla hayata geçirilen projede öğrenciler, belde ve köylerden toplanan yerli tohumları kullanarak mevsimine göre yetiştirdikleri marul, brokoli, lahana, ıspanak, maydanoz, soğan, domates, salatalık, biber ve patlıcanı ihtiyaç sahipleri ailelere ulaştırmak istedi.

Bunun için Nebioğlu Belediyesinin desteğini alan ve serada yetiştirdikleri ürünleri poşetleyerek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için zabıta görevlerine teslim eden öğrenciler, üretmenin ve paylaşmanın mutluluğunu yaşadı.

"ÖĞRENCİLERİMİZ MUTLU OLDULAR, ÖZ GÜVENLERİ ARTTI"

Okul müdürü Tekin Verim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uygulama sahası içerisinde yazlık ve kışlık ürünler yetiştirdiklerini, bunların sayısını her geçen gün arttırmaya çalıştıklarını söyledi.

Öğrencilerin projenin sloganını benimsediklerini belirten Verim, "Maalesef gençlerimizde tüketen toplumun vermiş olduğu bir özenti oluşuyor, biz bunu kırmaya çalıştık. Üretmenin, üreten bir toplum ve gençlik olmanın önemini ön plana çıkarmaya çalıştık." dedi.

Verim, ürünleri belde ve köylerden topladıkları yerli tohum kullanarak yetiştirmeye çalıştıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Aroması, tadı ve lezzeti bu bölgeye has sebze tohumlarını toplamaya çalıştık ve onları ürettik. Öğrencilerimizin kendi evlerinde tohum, fide ve topraktaki büyüme aşamasına kadar öğretmenimizin önderliğinde kendileri uyguladılar. Kaymakamımız Serkan Keçeli'nin hibe ettiği serada öğrencilerimiz ürünlerini yetiştirmeye başlayınca daha mutlu oldular, öz güvenleri arttı ve bunu başarabileceklerine inandılar. Ürettiklerimizden tahminlerimizin üzerinde verim aldık. Biz de Belediye Başkanımız Ertan Aydoğan'la ortak bir projeye imza attık ve ürettiklerimizi beldedeki ihtiyaç sahipleri ailelere dağıtmak istedik."

İhtiyaç sahibi insanlara ulaşmanın, onların hayatlarına dokunabilmenin öğrenciler açısından önemli olduğuna dikkati çeken Verim, "Gençlerimiz üretmenin, paylaşmanın ve yardımlaşmanın önemini anladılar ve onlarla birlikte bizler de mutlu olduk. Üretim içerisinde olduğumuz sürece çok daha güzel günlerin ülkemizi bekleyeceğini canı gönülden inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

"TOHUM EKİMİNDEN, HASADINA KADAR BİTKİYLE İÇ İÇEYİZ"

Tarım Teknolojileri Bahçe ve Tarla Bitkileri Öğretmeni Perihan Yücesoy da öğrencilere usulüne uygun yetiştiriciliği ve bu noktada nelere dikkat edilmesi gerektiğini öğretmeye çalıştıklarını ifade ederek, "Öğrencilerimizi hayata hazırlamaya çalışıyoruz. Öğrencileri, bu tarz uygulamalarla hayata hazırlamanın daha olumlu olduğunu düşünüyoruz." şeklinde konuştu.

Öğrencilere projeyi anlattıklarında olumlu dönüşler aldıklarını aktaran Yücesoy, şunları kaydetti:

"Tohum ekiminden, hasadına kadar bitkiyle iç içeyiz. Onlara sürekli, 'Farz edin ki bu bir bitki değil, bir bebek ve bunun size ihtiyacı var. Gübresinden, havalanmasına, sulamasına kadar sizler yetiştireceksiniz.' diye söylüyorum. Çocuklar bunun bilincine vardığı zaman birbirleriyle yarışıyorlar ve hevesli yaklaşımlarda bulunuyorlar. Öğrencilerimizle mesleki gezi yapmaya çalışıyoruz. Tarım fuarına ve mantar işletmesine gittik. Hatta bundan ilham alan öğrencimiz mantar yetiştiriciliği için bir adım attı. Ona ilk tohumunu aldım ve bu farklı bir duygu."

Yücesoy, TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarı'na başvurduklarını, projelerinin tıbbi ve aromatik bitkiler yetiştiriciliği olduğunu kaydederek, okulun diğer serasında da deneme alanı kuracaklarını ve çalışmalara başlayacaklarını sözlerine ekledi.

11. sınıf öğrencisi Sefa Demir ise emek vererek bir şeyler üretebilmenin kendilerini mutlu ettiğini anlatarak, "Serada ürettiklerimizle ihtiyaç sahiplerine yardımcı olabiliyoruz. Ayrıca her gün serada çalışmalar yaptığımızdan daha çok şey öğreniyoruz. Toprağı işlemenin yanı sıra yabancı ot temizliği, sulama, havalandırma gibi çalışmalar yapıyoruz." dedi.

Öğrencilerden Baran Akman da projede yer almaktan ve üretip ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmaktan memnuniyet duyduklarını dile getirdi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.