Öğrenciler İhtiyaç Sahipleri İçin Mobilya Üretiyor

Hatay'da meslek lisesi öğrencileri, atölyelerindeki işlerden artan tahta parçalarını ihtiyaç sahibi aileler için mobilyaya dönüştürüyor.

Hatay'daki çok sayıda okulun sıralarının bakım ve onarımı yapılan  Erol Bilecik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde, işlerden artan ve kullanılmayan ahşap parçalar değerlendiriliyor.

Milli Eğitim Bakanlığının başlattığı "Meslek Lisesi Öğrencileri Ailelerle Buluşuyor Projesi" kapsamında öğrenciler, ihtiyaç sahibi aileler için yatak odası mobilyası, çocuk masası, kitaplık, pencere, kapı, mutfak dolabı, vestiyer ve ayakkabılık yapılıyor.

Öğrenciler, bazı ailelerin evlerindeki mobilyaların onarımında da gönüllü çalışıyor.

"30 AİLEYE DESTEK SAĞLANDI"

Okulun mobilya bölümü alan şefi Ahmet Zeytineli, yaptığı açıklamada, üretim yaparken artan malzemeleri de değerlendirdiklerini, ihtiyaç sahibi ailelerin yüzlerini güldürdüklerini söyledi.

Bölgedeki ihtiyaç sahibi aileleri, muhtarlar, öğrenci ve velilere danışarak tespit ettiklerini anlatan Zeytineli, ''Üretimden artan tahta parçalarından ihtiyaç sahibi aileler için mobilya üretiyoruz, şu ana kadar 30 ailenin tüm mobilya ihtiyacı karşılandı. Paylaşmanın güzelliğini yaşıyoruz. Aileleri mahcup etmeden ürettiğimiz mobilyalarımızı güzel bir sohbet ortamında teslim ediyoruz.'' diye konuştu.

Zeytineli, daha fazla aileye ulaşmak için çalışmalarına ara vermeden devam edeceklerini dile getirdi.

"ONLAR MUTLU OLUNCA BİZ DE MUTLU OLUYORUZ"

Mobilya bölümü öğrencisi Elena Sert, okulunun ihtiyaç sahibi ailelere yaptığı anlamlı çalışma içinde olduğu için mutlu olduğunu vurguladı.

Ailelerin belirlenmesinin ardından atölyelerinde hummalı bir çalışma içine girdiklerini aktaran Sert, ''Yaptığımız dolap, masa, kitaplık gibi ürünleri yine kendimiz montajlayarak ailelere hediye etmiş oluyoruz.'' dedi.

Mobilya bölümü öğrencisi Yusuf Coşar da mobilyaları teslim ettikleri ailelerdeki çocukların mutluluğuyla mutlu olduklarını kaydetti.

Mobilyaları yenilenen 3 çocuk annesi Berna İnanç ise öğrencilerin yaptığı ürünleri gören çocuklarının çok mutlu olduğunu anlattı.

İnanç, bu anlamlı davranış dolayısıyla çok duygulandığını ve öğrencilere çok teşekkür ettiğini söyledi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.