Öğrenciler İhtiyaçlarını Sandıktan Karşılıyor

Özel Ankara Sanayi Odası Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde öğrenciler, maddi ihtiyaçlarını gidermek için 6 bin 500 liranın bulunduğu "okul sandığı"ndan istedikleri zaman para alabiliyor.

Özel Ankara Sanayi Odası (ASO) Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde 5 yıl önce, öğrencilerin zaman kontrolünü sağlayarak sorumluluk bilinci kazanmaları amacıyla ders zili uygulamasının kaldırılması kararlaştırıldı.

Bununla birlikte satıcı olmadan simit satışının yapıldığı okulda, öğrencilerin kendi kendilerine hesap kaydı tutarak istedikleri zaman kullanabilecekleri "okul sandığı" uygulaması başlatıldı.

ÖĞRENCİLER ZAMAN YÖNETİMİ ÖĞRENİYOR

ASO Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Mustafa Daşçı, "Geliştirilmiş Kişilik" projesi kapsamında, okullarında öğrenciye yönelik uygulanan faaliyetleri anlattı.

Daşçı, okullarında 5 yıldır zil çalma uygulamasının olmadığını belirterek, "Öğrencilerin zaman yönetimini öğrenmesine yönelik zilsiz uygulama yapıyoruz. Çocukların derse giriş çıkışlarında herhangi bir zil kullanmıyoruz ama çocukların öğretmenden sonra derse girmesini de kabul etmiyoruz." dedi.

PARAYI NE ZAMAN TESLİM EDECEKLERİNİ DEFTEREYE YAZIYORLAR

Öğrencilerin kendi kendilerine bir kayıt tutarak istedikleri zaman kullanabildikleri 6 bin 500 liranın bulunduğu "okul sandığı" uygulamasını hayata geçirdiklerini ifade eden Daşçı, şöyle konuştu:

"Öğrencilerin çeşitli şekillerde ceplerinde ve evlerinde parası olmayabilir. Okul sandığına öğrenciler kendi iradeleriyle ihtiyaçları olduğu kadar müracaat ediyorlar. O müracaatta parayı alıyorlar. Aldıkları parayı ne zaman teslim edeceklerini deftere yazıyorlar."

SİMİDİN ÜCRETİNİ KASAYA KENDİLERİ KOYUYORLAR

Öğrencilerin güven ve sorumluluk duygusunun gelişmesine yönelik uygulama çerçevesinde kantinde simit satışı yapan personelin olmadığını belirten Daşçı, kahvaltı yapmak isteyen öğrencilerin aldıkları simidin ücretini kasaya kendilerinin koyduklarını anlattı.

Ayrıca başarılı öğrencilerin İngiltere'ye dil eğitimine gönderildiği ve öğrencilere yurt dışında staj imkanı verildiğine işaret eden Daşçı, uygulamaların öğrenci davranışlarına, veli davranışlarına ve topyekun okulda huzur ortamının oluşmasına büyük katkı sağladığını dile getirdi.

Öğrenci Başkanı Berk Albayrak ise okullarında öğrencilere kişilik kazandırmaya yönelik uygulamalar olduğunu dile getirerek, "okul sandığı"nın öğrencilerin maddi kaynaklı sıkıntılarına çözüm getirerek, bir özgüven ve bilinç kazandırdığını söyledi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.