Okul Döneminde Hastalıklardan Nasıl Korunmalı?

Milyonlarca çocuk yaz tatilinin bitimiyle birlikte okula başladı.

Sonbahara denk gelen okulların açıldığı şu günlerde soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyon riski ise artıyor. Okul döneminin düzen ve disiplini beraberinde getiren hastalık risklerine karşı korunmalı” diye konuştu.

Okul ve kreşlerin açılmasıyla birlikte çocukların arkadaşları ile yakın temasta bulundukları için hastalıkların kolayca yayıldığını belirten Yıldırım, “Çocuklar okula başladıkları süreçte sürekli tekrarlayan hastalıklar ile boğuşmak durumunda kalıyor. Bu hastalıklar soğuk algınlığı olarak kalmıyor beraberinde burun tıkanıklığını, kulak şikayetlerini de doğuruyor” dedi.

Her soğuk algınlığının atlanmaması gerektiğini belirten Yıldırım, “Hastalık belirtileri atlanmamalı. 5 gün içerisinde geçmezse, bir Kulak Burun Boğaz hekimine başvurulmalı” dedi.

ALERJİ HASTALARI DAHA DA DİKKATLİ OLMALI!

Bazı çocukların solunum yolu hastalıklarına karşı risk grupları içerisinde yer aldığını belirten Yıldırım, “Alerji hastalarının daha dikkatli olması gerekiyor. Zira diğer hastaların 2-3 günde atlatacağı süreci alerji hastaları 1 hafta ya da 10 gün geçirebiliyor. Bu süreçte alerji hastaları rutin ilaçlarını göz ardı etmeden kullanmalı. Aylık veya iki aylık takiplerini KBB uzmanı ya da alerji uzmanları ile sürdürmeli” şeklinde konuştu.

ÇOCUĞUNUZ İÇİN BU UYARILARI DİKKATE ALIN!

Yıldırım okul döneminde hastalıklardan korunmak için dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:

1- Çocuklar hastalıklar konusunda bilinçlendirilmeli. Hasta bir arkadaşları varsa onunla çok yakın temas kurmamaları konusunda uyarılmalı.

2- Çocukların beslenmelerine dikkat edilmeli. Karbonhidrat ağırlıklı değil, protein

ve yeşil sebze ağırlıklı beslenme düzenine geçilmeli. Bol miktarda meyve, sebze ve su tüketilmeli.

3- Uyku düzenine özen gösterilmeli.

4- Hijyene dikkat edilmeli özellikle eller sık sık yıkanmalı. Duş alıp, ıslak saçla

okula gitmemeli.

5- Son olarak bağışıklık sistemini toparlayıcı destekler alınmalı.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.