Okul Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?

Uzm. Psk. Gani Eser, iyi bir okul seçerken nelere dikkat edilmesi ve neler yapılması gerektiği konusunda ebeveynlere tavsiyelerde bulundu.

Okulların açılmasına az bir süre kala tüm ebeveynlerin aklında aynı soru var. "Hangi okul daha iyi? Çocuğumu hangi okula yazdırsam?"

İşte okul seçerken dikkat edilmesi gerekenler...

- Eğitim ile siyaset, din, terör bir arada düşünülemez. Seçtiğiniz veya seçeceğiniz okulun milli egemenliğin üstünlüğü dışında bir amaca hizmet eden herhangi bir oluşumla bağlantısının olmadığından emin olunuz. Seçilen yayınların ve eğitim kadrosunun bu tür oluşumlarla ilgisi olmadığını kontrol ediniz.

- Tanıtım görselleriyle, videolarla, billboardlarla anlatılanlar gerçeği yansıtmayabilir. Bu nedenle çocuğunuzun eğitim alacağı kurumun fiziki koşullarını, sosyal imkanlarını bizzat görmelisiniz.

- Kurum tarafından geçmiş yıllarda gerçekleştirilmiş bilim, sanat ve sportif alanlardaki çalışmaları, elde edilen başarıları incelemeniz gelecek için size ipuçları verecektir.

- Akademik başarı ile sosyal beceri; sanat, spor ve bilim alanlarındaki başarılar birlikte değerlendirilmeli, kurumun kültürel değerlere verdiği önem de birlikte irdelenmelidir.. Tüm bu analizleri yapmanız, çocuğunuzu nereye emanet ettiğiniz konusunda aydınlatıcı olacaktır.

- En önemli noktalardan birisi de eğitim dönemi başlarken algı testleri yapılıp yapılmadığından ve algısına göre çocuğunuza eğitim modeli seçilip seçilmediğinden emin olmalısınız. Unutmayınız ki; her çocuk farklı öğrenir..

- Rehberlik servisi aktif ve yeterli sayıda uzman oluşuyorsa sınav kaygısı ile başa çıkma, odaklanma, etkili öğrenme metodları gibi konularda öğrencilere ücretsiz destek veriliyorsa tercihinizi olumlu yönde etkilemelidir.

- Vatanını, milletini seven iyi ahlaklı; dürüst ve özgüveni gelişmiş çocuklar yetiştirmek için seçtiğiniz okulun kültürünü araştırmanız ve doğru karar vermeniz çocuğunuzun tüm hayatını etkileyecek bir öneme sahiptir.

Kaynak: Haber 7

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.