Okullardan Avm'lere Kadar "Su Verimliliği" Seferberliği Başlıyor

Türkiye, su kayıplarını önlemek ve tasarruf bilincini yaygınlaştırmak amacıyla okullardan alışveriş merkezlerine (AVM), sağlık kuruluşlarından turizm işletmelerine ve terminallere kadar her yerde verimlilik seferberliği başlatmaya hazırlanıyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı, 2024-2028 dönemini kapsayan Stratejik Plan'da yer alan "su verimliliği" hedefine yönelik çalışmalar kapsamında, tüm sektörleri kapsayan bir çatı yönetmelik çıkarmak için çalışmalarını son aşamaya getirdi.

Bu kapsamda "Su Verimliliği Yönetmeliği Taslağı" hazırlanarak, ilgili kurum ve kuruluşların görüşüne sunuldu.

Düzenlemeyle su kaynaklarının korunması ve buralardan verimli yararlanılabilmesi için sektörel planlamayla kullanımların ölçülmesi ve kayıt altına alınması planlanıyor.

Tüm sektörlerde su verimliliği sağlayan tekniklerin ve teknolojilerin kullanılması yaygınlaştırılarak sürdürülebilir su yönetiminin sağlanması hedefleniyor. Bu kapsamda, arıtılmış atık su, tarımsal sulamadan dönen su, gri su, yağmur suyu, deniz suyu gibi alternatif kaynakların kullanılması esas olacak.

Bakanlık koordinasyonunda ilgili kurum ve kuruluşların işbirliğiyle su verimliliği sistemlerinin geliştirilip yaygınlaştırılarak etkin şekilde uygulanması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması amaçlanıyor.

Her alanda verimlilik planı

Yönetmelik taslağı yayımlandıktan sonra belirlenen kurum, kuruluş ve yerler, su verimliliği sistemleri kurmakla yükümlü olacak. Havalimanları, AVM'ler, eğitim kurumları ve yurtlar, sağlık kuruluşları, konaklamalı turizm işletmeleri, illerdeki tren ve otobüs terminalleri, organize sanayi bölgeleri (OSB) ile sanayi siteleri ve serbest bölgeler, Bakanlıkça hazırlanan mevzuat ve kılavuzlara uygun olarak su verimliliği sistemlerini düzenlemenin yayımlanmasından itibaren 12 ay içinde kuracak.

Su verimliliği sisteminin kurulması ve uygulaması için belirlenen yerler, mevcut ilgili idari yapılarda yer alan birimlerden görevlendirilecek temsilcilerle "su verimliliği birimleri" oluşturacak. Bu birimler, verimlilik açısından mevcut durumu belirleyecek.

Su kayıplarına neden olan veya olabilecek durumlar tespit edilecek, alternatif su kaynaklarının kullanımına ilişkin mevcut durum belirlenecek, suyun verimli kullanımına ilişkin teknolojilerin ve uygulamaların kullanımına dair durum tespiti yapılacak.

Üç seviyede su verimliliği belgesi

Kent genelinde kentsel, endüstriyel ve tarımsal su verimliliği hedeflerine ulaşılmasını sağlayacak ve 5 yıllık planlamayı kapsayacak "su verimliliği il planları" da hazırlanacak.

Planın kentsel su verimliliği bölümü kapsamında içme suyu kayıplarının azaltılması, bina ve yerleşkelerde su verimliliğinin sağlanması ve alternatif su kaynaklarının kullanımına ilişkin tedbirler uygulanacak.

Su verimliliği sistemi kurmakla yükümlü olanlara, mavi, yeşil ve turkuaz olmak üzere üç seviyede belge düzenlenecek.

Sistemi kurmakla yükümlü olanlarla birlikte, gönüllülük esasıyla sistemi kuranlar, mavi su verimlilik belgesine sahip olabilmeleri için verimlilik birimi kurup, belirlenen hedeflere ulaşmak için planlama yapacak. Bu doğrultuda su verimli ekipmanları kullanacak.

Mavi belgeye sahip sektörlerin, daha üst seviye olan yeşil belgeye sahip olabilmeleri için de içme suyu sistemlerindeki su kayıp oranlarının büyükşehir ve il belediyeleri için en fazla yüzde 25, diğer belediyeler için en fazla yüzde 30 seviyesinde olması gerekecek.

Sektörlerde, en üst seviyede olan turkuaz belge düzenlenebilmesi için aranan şartlar ise içme suyu sistemlerindeki su kayıp oranının en fazla yüzde 20 seviyesinde olması, gelir getirmeyen su oranı ile su kayıp oranı arasındaki farkın yüzde 5 ve altında yer alması olarak belirlendi.

Mavi belge sahiplerinden, büyükşehir ve il belediyeleri ile nüfusu 50 binin üzerindeki ilçe belediyeleri, OSB'ler, havalimanları, 1000 hektar üzeri alana sahip tarım işletmeleri, 100 oda ve üstü konaklama kapasiteli turizm işletmeleri ile üniversitelerin belge geçerlilik süreleri 3 yılla sınırlandırıldı.

Diğer faaliyetler için bu süre 5 yıl olarak belirlendi. Yeşil ve turkuaz belgelerin geçerliliği de 5 yıl olacak.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.