Okulun Bodrum Katını Sanat Atölyesine Dönüştürdüler

Kocaeli'nin Gebze ilçesinde Görsel Sanatlar Öğretmeni Tün, öğrencilerinin de yardımıyla okulun bodrum katındaki odayı atölye haline getirdi.

Kocaeli'nin Gebze ilçesinde Görsel Sanatlar Öğretmeni Emra Tün, görev yaptığı okulun kullanılmayan bodrum katındaki odayı öğrencilerinin de yardımıyla atölyeye dönüştürdü.

İlk görev yeri Hakkari'nin Şemdinli ilçesinden 3 yıl önce Hürriyet İlk ve Ortaokulu'na atanan Tün, okulun bodrum katını kullanabilmek için okul yönetimi de katkısıyla çalışma başlattı.

Atölyede kelebek ve bulut temalarını ele alan Tün, ünlü ressamları tanıttığı dersliğin duvarlarını öğrencilerinin yaptığı resim ve taş süslemeleriyle donattı.

Boyayarak tavana ters astıkları şemsiyeler, her biri farklı renkte sıralar, okul bahçesindeki duvar resimleriyle çalışma alanını görsel anlamda zenginleştirmeye çalışan Tün, kurs verdiği diğer branş öğretmenleri ve öğrencileriyle karma resim sergisi açmayı hedefliyor.

Emra Tün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, işe önce sıraları boyayarak başladıklarını, daha sonra duvar resimleriyle sanatçıların tanıtımını yaptıklarını ve son olarak da alanı şemsiyelerle renklendirdiklerini belirterek şöyle devam etti:

"Öğrencilerin daha özgür düşünebildikleri, daha mutlu oldukları bir ortamda verimli olmaları, bakış açılarını, ufuklarını geliştirmek için böyle bir atölye oluşturduk. Burası ilk geldiğimizde bomboş bir bodrum kattı. Daha sonra yavaş yavaş doldurduk, okulun yardımları, kendi imkanlarımızla bu hale getirdik. Kullanılmayan bir bodrum katıydı..."

Tün, mesleğe başladığından beri benzer çalışmalar yaptığına işaret ederek ilk görev yeri Şemdinli'de öğretmen arkadaşları ve öğrencilere yağlıboya dersi verdiğini, resim sergileri açtıklarını anlattı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.