Ölümsüz Eser "marifetname" Yayınlandı

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin en önemli eseri Marifetname, orjinal baskısıyla Erkam Yayınları'ndan çıktı.

Daha çok kütüphanelere, ilim camiasına ve eserin aslına sahip olmak isteyen meraklılara hitap edeceği düşüncesiyle büyük boy ve prestij kitabı olarak dizayn edilen Marifetname'nin son iki cildin ikincisinin, arkasına ilave edilen kapsamlı bir indeks ile son buluyor.

T. C. Kültür Bakanlığı Topkapı Sarayı Kütüphanesi Emanet Hazinesi Bölümü’nde 1260 numara ile kayıtlı bulunan yazma nüshanın fotoğrafları çekilerek tıpkıbasımı gerçekleştirildi. Sonra bunun birebir okunuşu translitere edildi. Bahsi geçen yazma nüshayı esas almakla birlikte, H. 1330 yılında İstanbul’da Ahmed Kamil Matbaası’nda Kırımî Yusuf Ziya tarafından neşredilen matbu nüsha ile de mukayese ederek –yeri geldikçe aradaki nüansları işaret etmek suretiyle- bu kıymetli eserin okunuşunu bugünkü harflere aktarıldı.

Kitabın tanıtım yazısında şu bilgiler veriliyor:

"Bu çalışma ile ilgili bir noktayı daha, altını çizerek belirtmek isteriz; umumun istifadesine sunduğumuz üç ciltlik sadeleştirilmiş metnin akışı da, yukarıda sözünü ettiğimiz translitere ve tıpkıbasım nüshaları ile uyumlu olarak devam etmektedir. Muhterem okuyucularımız metinde köşeli parantez içinde görecekleri -[14/a], [28/b] gibi- bold varak numaraları vasıtasıyla, okumuş oldukları sadeleştirmeyi asıl metinle mukayese etme imkânı bulabileceklerdir.

Bu değerli eserle ilgili bu çapta kapsamlı bir çalışma ilk defa yapılmaktadır. Büyük bir umut ve heyecanla bitirdiğimiz “Mârifetnâme Seti”nin önsözünü bu sebeple “Mârifetnâme’nin Yeniden Doğuşu” ser-levhası ile yayınladık. Öyle ümit ediyoruz ki bu set ile birlikte eser, yetişmekte olan kuşakların bizi biz yapan değerlerle buluşmasına telif olunduğu yıllardaki gibi katkı vermeyi sürdürecektir."

Marifetname, Osmanlıca Orjinal Baskı, 788 Sayfa, Erkam Yayınları

Marifetname, Translitere Baskı, 703 Sayfa, Erkam Yayınları

marifetname

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.