Orman Nedir?

Orman nedir, ne anlama gelir? Ormanların çeşitleri ve faydaları nelerdir?

Orman, kendi kendine yetişmiş veya emekle yetiştirilmiş çeşitli ağaçlar, çalılar, otsu bitkiler, mantarlar, mikroorganizmalar, böcekler ve hayvanlar bütününü içeren ağaç ve ağaççıklarlardan oluşan bitki topluluğudur.

ORMAN NEDİR?

FAO’ya (Gıda ve Tarım Örgütü) göre orman; “5 metreden fazla boya ve yüzde 10’dan fazla tepe kapalılığına sahip olan ya da tabii sahasında bu eşik değerlere ulaşabilecek olan ağaçların bulunduğu 0.5 hektarı aşkın arazi.” demektir.

Orman, yeryüzünde karalarının yaklaşık olarak % 30'luk bir bölümünü kaplamaktadır. Ormanlar bulundukları iklime uygun çeşitlilik gösterir. Her orman kuşağının belli özellikleri ve ağaç çeşitleri vardır.

ORMAN ÇEŞİTLERİ

İklime göre orman çeşitleri şöyle sıralanır:

  1. Ekvatoral yağmur ormanı.
  2. Yağmur yeşili yapraklı orman (kış ormanı).
  3. Sert yapraklı orman.
  4. Yazın yeşil yapraklı orman (Yaz ormanı).
  5. İğne yapraklı (ibreli) orman.
  6. Galeri ormanları.
  7. Bataklık ormanları.

ORMANIN FAYDALARI

Ormanların birçok faydası vardır.

  1. Orman, dünyadaki tüm canlıların oksijen kaynağıdır.
  2. İnsanlar ilk zamanlardan beri ormandan beslenmek, ısınmak, eşya, araç ve gereç yapmak için yararlanırlar.
  3. Orman günümüzde de birçok insanın geçim kaynağıdır.
  4. Ormanlar, gelişen endüstrinin neredeyse yarısından fazlasına ham madde sağlar.
  5. Keresteden kozmetiğe kadar birçok alanda orman ürünleri kullanılır.

İslam ve İhsan

ORMAN YANGINLARININ SEBEPLERİ VE SONUÇLARI - ORMAN YANGINLARINA KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER

Orman Yangınlarının Sebepleri ve Sonuçları - Orman Yangınlarına Karşı Alınacak Önlemler

AĞAÇ KESMEK VE AĞAÇ DİKMEK İLE İLGİLİ HADİSLER

Ağaç Kesmek ve Ağaç Dikmek İle İlgili Hadisler

İSLAM'DA AĞAÇ DİKMENİN ÖNEMİ

İslam'da Ağaç Dikmenin Önemi

KABRE AĞAÇ DİKMENİN ÖLÜYE FAYDASI VAR MIDIR?

Kabre Ağaç Dikmenin Ölüye Faydası Var mıdır?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.