
Örtünme, Edep ve Hayâyı Nasıl Korur?
İnsanın fıtratında bulunan edep ve hayâ, onun ahlâkî değerlerini nasıl şekillendirir? İnsanoğlunun fıtratında bulunan en değerli vasıflardan ikisi, edep ve hayâ nasıl korunabilir?
İnsanın eşref-i mahlûkat olmasından dolayı, onun hakkında diğer varlıklardan farklı olarak, izzet, şeref, haysiyet, hayâ ve vakârını koruyup takviye edecek ilâhî emirler vârid olmuştur. Bunlardan biri de “tesettür”dür.
ÖRTÜNME İLE KORUNAN MANEVİ VASIFLAR
Tesettür, mahlûkat arasında yalnız insana mahsus bir keyfiyettir. Âyet-i kerîmede buyrulur:
“Ey Âdemoğulları! Size avret yerlerinizi örtecek giysi ve süslenecek elbise bahşettik. Takvâ elbisesi ise daha hayırlıdır…” (el-A‘râf, 26)
İnsanoğlu, Allah Teâlâ’nın lûtfettiği insanlık vakar, hayâ ve ciddiyetini koruyabilmek için örtünmeye mecburdur. Aksi hâlde bu insânî vasıflar zâyî edilmiş olur. İnsan, kendisinin dûnundaki mahlûkların seviyesine düşer.
Toplumda hayânın kaybolması, fuhuş ve ahlâksızlığın yayılıp alenen işlenir hâle gelmesi de kıyâmet alâmetlerinin belli başlılarındandır.
Hadîs-i şerîfte:
“Hayâ îmandandır!” buyrulur. (Buhârî, Îmân, 3) Hazret-i Âdem ile Hazret-i Havvâ aleyhisselâm, cennette başka insanlar olmadığı hâlde birbirlerinden ve diğer mahlûkattan hayâ ettiler. Telâş içinde orada bulunan yapraklarla örtünmeye çalıştılar. Bu da gösteriyor ki maddî olan örtünme ve onun mânevî bağlantısı olan edep ve hayâ, insanoğlunun fıtratında bulunan en mümtaz vasıflarındandır ve takvâ alâmetidir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, 12 Saadet Damlaları, Erkam Yayınları
YORUMLAR