Oruçla İlgili En Güzel Sözler

Oruç üzerine onlarca söz söylenebilir, birçok tanımlama yapılabilir. İşte onlardan bazıları... Oruçla ilgili en güzel sözler...

ORUÇ, KARNI AÇ BIRAKARAK KALBİ DOYURMAKTIR

Oruç; Kulu dünyada iftara, ukbada iftihara götüren kutlu ibadet

Oruç; Nefsi sabır kafesinde tutmak, aşk semasında ruha tutunmak.

Oruç; Gafletten kutlu diriliş, şehvete karşı soylu direniş.

Oruç; Yüzeysel bakıldığında karnı aç bırakmak, deruni bir bakış açısıyla karnı aç bırakarak kalbi doyurmak.

İtinayla hazırlanmış mükellef bir sofra dünyada nice koca koca kapılar açarda, sahurla iftar arasında bir müminin küçücük ağız kapısını açamaz.

ORUÇ, KENDİMİZE GELDİĞİMİZ MUHTEŞEM SEYAHAT

Oruç; Bize yoksula yaklaşmayı fakirle paylaşmayı ve dost ile kaynaşmayı öğreten aziz öğretmen.

Oruç; İhtiyaç sahibine gitmek suretiyle kendimize geldiğimiz muhteşem seyahat.

Oruç; Deryada bulamadığımız sudaki hayatı, damlada bulma sanatı

Oruç; İsyankar bir açlık grevi değil, itaatkar bir kulluk görevi.

Oruç; Çileyle yoğrulmak, aşkla kavrulmak, sabırla doğrulmak rıza ile doyurulmak.

Oruç; Mükafatını ortaya koymaktan, matematik ilminin çaresiz kaldığı ibadet.

ŞEFKAT VE MERHAMET MEVSİMİ 

Oruç; Ağzın susuzlukla kurumasına mükafat olarak yüreğin nurdan kaselerle aşk ırmağından suya kanması.

Oruç; İçimizdeki düşmana karşı en büyük cihadın yegane adı.

Oruç; Kulu Allah’tan uzaklaştıran bütün kötülüklerden korunmamız için bütün ümmetlerin alnına yazılan reyyan muştusu.

Oruç; Hayat yolunda, Kur’an ışığında Kadir arayışı

Oruç; Dünyada günahları, ukbada cehennem ateşini söndürmek için aşk ile yanma sanatı.

Oruç; Şefkat ve merhametin kitaplardan kalplere hicret ettiği ihsan mevsimi.

Oruç; Elimizi önce vicdanımıza sonra da hayır için cebimize götüren infak baharı.

ORUÇ, SAYILI GÜNLERİN SAYISIZ GÜZELLİKLERİN İBADETİ

Oruç; Dünyanın albenisinde yitirdiğimiz benliğimizi kimsesizleri hatırlamakta bulduğumuz vuslat zamanı.

Oruç; Sayılı günlerin sayısız güzelliklerin ibadeti.

Oruç; Her şeye sahip olmakta aradığımız huzuru hiçbir şeyi sahiplenmemekte bulduğumuz esenlik vesilesi.

Oruç; Beden gemisini bütün haramlara kapatarak helal denizinde selamet sahiline ihlas kaptanlığında gerçekleşen kutlu yolculuk.

Oruç; Çocukta keyifli bir oyun, gençte müstesna bir fazilet, yaşlıda aziz bir hatıra, kadında müstesna bir ziynet.

Oruç; Kalbdeki niyetin halde samimiyete, hayatta medeniyete dönüşmesi.

Oruç; Aç gözlülüğün zindanından tok gönüllüğün sarayına yükseliş.

Oruç; Gökte hilali, yerde helali gözetme şuuru

Oruç; Bir nefis terbiyesi, bir gönül tezkiyesi, içteki bütün kirlerin tasfiyesi.

Kaynak: Bülent Acun, Altınoluk Dergisi, 376. Sayı

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.