Orucun Kazası Nasıl Yapılır?
Ramazan orucunun kazası olur mu? Bozulan ve tutulmayan orucun kazası nasıl olur? Orucun kazası ve Ramazan orucunun kazasının hükmü.
Ramazan ayından bir veya daha fazla gün oruç tutmayan kimselerin bunları kaza etmeleri gerektiğinde görüş birliği vardır. Tutmama hastalık, yolculuk, hayız, nifas ve benzeri özürler sebebiyle, yahut kasten veya yanılarak niyeti terk etmek sûretiyle olabilir.[1] Delil şu âyet-i kerîmedir: “Sizden her kim hasta veya yolcu bulunursa tutamadığı günler sayısınca, diğer günlerde oruç tutsun.” Bu âyet hasta veya yolcu olup da oruç tutamayan kimseler o sayıda günleri kaza orucu olarak tutsunlar, anlamındadır.
TUTULMAYAN ORUCUN KAZASI
Hz. Âişe’nin rivayet ettiği bir hadiste şöyle buyurulur: “Bizler, Hz. Peygamber döneminde âdet görünce orucu kaza etmekle emrolunurduk.” [2]
Ramazan ayında özürsüz olarak oruç tutmayan kimse günahkâr olur. Çünkü Rasûlullah (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “Ruhsatsız (özürsüz) olarak veya hastalık durumu olmaksızın Ramazan ayından bir günü oruç tutmayan kimse, başka günlerde ömür boyu oruç tutsa da o günün borcunu gerçekten ödemiş olmaz.” [3]
Hanefî ve Mâlikîler’e göre, Ramazan orucunun kazası gibi, kefâret, adak veya başlanmış ve bozulmuş olan nafile oruçların kazası da gereklidir. Başlanıp tamamlanmamış olan nâfile bir orucun kazasını ise Şâfiler gerekli görmezken, Mâlikîler sadece kasten bozulan nâfile orucun kazasını gerekli görürler.
RAMAZAN ORUCUNUN KAZASI
Ramazan orucunun kazası, özür bulunsun veya bulunmasın ömür boyu mümkündür. Şâfiler’e göre ise gelecek Ramazan’a kadar kaza edilmelidir. Aksi halde bu Ramazan ayından sonra hem kaza hem de fidye gerekir.
Bayram günleri gibi yasaklanan günlerde, belirli adak orucu günlerinde ve Ramazan ayı günlerinde kaza orucu tutulması yeterli değildir. Çünkü bugünler kendilerine tahsis edilen oruçlardan başka bir orucu kabul etmezler.
Ramazan orucunun kazasında peş peşe olma veya acele edilme şartı yoktur. Kişi kaza oruçlarını dilerse ayrı ayrı veya peş peşe günlerde tutabilir. Çünkü oruçların kazasını bildiren âyet mutlaktır.[4]
KAZA ORUCUNUN HÜKMÜ
Ölünün kaza orucunu velisinin tutması câiz midir?
Üzerinde Ramazan’a ait oruç borcu olan kimse için iki durum söz konusudur:
1. Çoğunluk fakihlere göre, oruç kazası bulunan kimse, vakit darlığı, hastalık, yolculuk, aşırı yaşlılık veya sürekli hastalık gibi bir özür yüzünden orucunu kaza edemeden ölmüşse, bu oruç borcu düşmüş sayılır. Çünkü bu imkânsızlığın ortaya çıkmasında kendisinin bir kusuru yoktur. Bu oruçlar hacda olduğu gibi bedelsiz olarak düşmüştür. Kaza edilmeleri de gerekmez. Çünkü bunları yerine getirecek zaman ve imkân olmamıştır.
2. Oruç borcu olan kişi oruçlarının kazasını yapma imkânını elde ettikten sonra ölmüşse velisi onun için oruç tutamaz. Gerek sağlığında ve gerekse öldükten sonra bunda vekâlet ve niyabet de câiz olmaz: Abdullah İbn Ömer, Rasûlullah (s.a.s)’in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: “Üzerinde bir ay oruç borcu olduğu halde ölen kimse adına, her gün için bir yoksul doyurulsun.” [5]
Hanefî ve Mâlikîlere göre ölü tutamadığı günler için fidye verilmesini vasiyet etmişse, onun adına velisi her bir güne karşılık bir yoksula yarım sa’ (fidye miktarınca) hurma veya arpa verir. Çünkü ölen kişi, ömrünün son bölümünde orucu edadan âciz kalmıştır, bu yüzden de yaşlı kimse gibi sayılır.[6]
Dipnotlar:
[1] İbnü’l-Hümâm, age, II, 80 vd.; İbn Rüşd, age, I, 288, İbn Kudâme, Muğnî, III, 135. [2] bk. Ebû Dâvud, Tahâre, 104; Buhârî, Hayz, 20; Tirmizî, Savm, 67; Nesâî, Hayz, 17, Sıyâm, 64; İbn Mâce, Tahâre, 119. [3] İbn Mâce, Sıyâm, 14; Dârimî, Savm, 18; A. b. Hanbel, I, 92, II, 386, 442, 458, 470. [4] İbnü’l-Hümâm, age, II, 81; Meydânî, Lübâb, I, 171; Şürünbülâlî, age, s. 116; İbn Rüşd, age, I, 289. [5] İbn Mâce, Sıyâm, 50; Ayrıca bk. Tirmizî, Savm, 23; Mâlik, Muvatta’, Sıyâm, 53. [6] İbnü’l-Hümâm, age, II, 83 vd.; Meydânî, age, I, 170; İbn Rüşd, age, I, 290; Şirbînî, age, I, 43 vd.; İbn Kudâme, age, III, 142 vd.
Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları
YORUMLAR