
Orucun Psikolojik Rahatsızlıklara ve Bağımlılıklara Etkileri
Ramazan ayında orucun psikolojik rahatsızlıklara ve bağımlılıklara olan tesirleri nelerdir?
İnsanın maddî tarafı olduğu gibi, bir de mânevî, yani rûhî yönü vardır. Zamanımızda rûhî bunalımların, davranış-kişilik bozukluklarının ve depresyon hastalıklarının arttığı, bilinen bir husustur. İlmî ve teknik alandaki gelişmeler, insan rûhunu doyuramamaktadır. İnsan rûhunun ne ile tatmin olacağını, onu Yaratan’dan daha iyi kim bilebilir?
ORUCUN PSİKOLOJİK RAHATSIZLIKLARA VE BAĞIMLILIKLARA OLAN TESİRLERİ
İbâdet ve zikirler; asrın yorgun ve bitik insanına hem maddî, hem de mânevî bakımdan müstesnâ bir sıhhat ve hayat reçetesi sunmaktadır. Oruç, bir irâde ve sabır eğitimidir. Sevgili Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
“Oruç, sabrın yarısıdır.” buyurmuştur. (Tirmizî, Deavât, 87)
Psikiyatrik rahatsızlıkların çoğunluğunda, irâde zaafı görülmektedir. Yılda bir ay boyunca tutulan oruç, aynı zamanda irâdeyi sağlamlaştıran bir ibâdettir. Davranış kontrolünün ilk safhasını oluşturan husus, açlığa tahammüldür. Mideden sonra, diğer âzâlara da tutturulan oruçla; büyük bir şahsiyet eğitimi yapılmakta, irâde sağlamlaşmaktadır.
Zararlı alışkanlıklar ve tiryâkilikleri bırakmak için en uygun zaman, Ramazan Ayı’dır. Bunlardan vazgeçebilmenin yolu da, irâde eğitiminden geçmektedir. Pek çok içki içen insanın, Ramazan’da bu alışkanlığını terk ettiği ya da en azından azalttığı görülmektedir. Sigara tiryâkileri de, oruç tutarken sigara içmeden durabilmektedirler. Bu tahammüllerini oruç dışına da taşıdıkları zaman, sigarayı bırakmaları kolaylaşmaktadır.
Ramazan Ayı, sosyal faâliyetler açısından da canlı bir aydır. İftar dâvetleri, mukâbeleler, toplu kılınan terâvihler, yapılan infaklar, verilen zekâtlar; insanı yalnızlık duygusundan kurtaran, davranış kontrolü ve şahsiyet eğitimi yaptıran muhteşem ibâdetlerdir. Oruç günleri, psikolojik rahatsızlıklar ve zararlı alışkanlıklardan kurtulabilmek için fırsat demleridir.
Oruç, basit bir açlık değil; bilâkis sıhhate kavuşturan ve yan etkisi olmayan bir ilaç mesâbesindedir. Yurt dışında, orucun bıçaksız bir ameliyat olduğunu söyleyerek, hastalarını oruçla tedâvi eden hekimler mevcuttur. Reçetelere:
“Günde şu kadar ilaç için.” yerine, “Haftada veya ayda şu kadar oruç tutun.” tavsiyesinin yazılacağı günler uzak değildir.
Orucun sağlığa zarar verdiğini söylemek; ya bilgisizlikten ya da art niyetten kaynaklanmaktadır. Zira oruçla ilgili yapılan pek çok tıbbî araştırmanın[1] sonucunda; orucun herhangi bir hastalığı daha kötü yaptığına ya da hastalık ortaya çıkardığına dair bir netice elde edilememiştir. Gerçekten de bizler, orucun faydalarını tam olarak idrâk edebilseydik, bütün senenin Ramazan olmasını arzu ederdik!
Dipnot:
[1] Bu konuda teferruatlı bilgi için Prof. Dr. Alparslan Özyazıcı’nın “Din ve Bilimin Işığında Oruç ve Sağlık” (2004) adlı eserine bakılabilir.
Kaynak: Betül Nefise İnal, Şebnem Dergisi, Sayı: 67
YORUMLAR