'orucun Sosyolojisi' Bize Ne Anlatır?
İlahiyatçı sosyolog Erdoğan, "Çocuk, o küçük yaşlarda, Ramazan, oruç, iftar, bayram ve sahur üzerinden, dinle, Müslümanlıkla çok doğal bir tanışma süreci yakalıyor." dedi.
İlahiyatçı sosyolog Erol Erdoğan, "Çocuk, o küçük yaşlarda, Ramazan, oruç, iftar, bayram ve sahur üzerinden, dinle, Müslümanlıkla çok doğal bir tanışma süreci yakalıyor." dedi.
Erdoğan, Ramazan ayına ilişkin açıklamada, insanların çoğunun çocukluk döneminde dinle tanıştığını dile getirerek, "Çocukların dinle, Müslümanlıkla ilk tanışma noktası, ilk kapıları çoğunlukla oruç oluyor. Bu aslında hepimizin keyifle hatırladığı bir durumdur. Çocukken sahura kalmak, iftarı beklemek, iftarda evimize misafir geldiği zaman misafirle ilgilenmek, sahura annesi kaldıracak mı kaldırmayacak mı endişesiyle uyumak, çocuk haliyle 'tekne orucu' denen öğlene kadar oruç tutmak, oruç sebebiyle cami gezmeleri, farklı ikramlar, tatlılar, güllaçlar, çocuklara bayram için alınan bayramlıklar, bayram hediyeleri, gezmeler, hediyeler, şekerler. Yani Ramazan'ın başından sonuna kadar çocuk ve Ramazan arasındaki ilişki çok çeşitli ve çok yoğun." değerlendirmesinde bulundu.
Çocuk ve Ramazan arasında ilişkinin doğallığının altını çizen Erdoğan, "Çocuk, o küçük yaşlarda, Ramazan, oruç, iftar, bayram ve sahur üzerinden, dinle, Müslümanlıkla çok doğal bir tanışma süreci yakalıyor. Hiçbir didaktik öğe barındırmayan, tamamen iki unsurun arkadaşlığı gibi, çocuk ve Ramazan'ın arkadaşlığı şeklinde bir dindarlık süreci başlıyor. Çocuk dindarlığı, Ramazan ve oruç sayesinde başlamış oluyor." diye konuştu.
KUR'ÂN-I KERİM'İ EN İYİ ANLAMA DÖNEMİ
İlahiyatçı sosyolog Erdoğan, dünyayı ve zamanı değiştiren bazı aktörler olduğunu belirterek, "Allah'ın yeryüzünü, bütün kainatı ve insanları değiştirmek için kullandığı vesilelerden bir tanesinin mevsimler olduğunu gördüm. Allah mevsimlerle iklimleri değiştiriyor. Dolayısıyla yeryüzünü, yeryüzündeki bütün canlıları, hayvanları, ağaçları, meyveleri ve insanları değiştirmiş oluyor. Mevsimler ve iklimler hem sosyolojik hem de dini anlamda çok güçlü değişim aktörleri." açıklamasını yaptı.
Erol Erdoğan, bu dini aktörün insanın bütün yaş evrelerinin yanı sıra yeryüzünü, gökyüzünü, bütün bir alemi kuşattığını belirterek,"O dönem (Ramazan) geldiği zaman insanlar adeta manevi bir döneme giriyorlar ve adeta zarafet, şuur, ihlas, yardımlaşma ve dayanışma noktasında çok daha iyi bir noktaya kendilerini taşımış oluyorlar. Peygamberimiz Hazreti Muhammed'in peygamberliğe hazırlanma dönemi, insanların Kur'an-ı Kerim'i en iyi anlama dönemi ve Müslümanlığın yeryüzüne iniş süreci de o aktörle ilişkili. Bu aktör, Ramazan ayı ve oruç günleri. Sevgili Peygamberimiz, Mekke'nin yozlaşmışlığında, yanlış işlerin çoğaldığı dönemlerde Hira mağarasına gidip orada oruç tutuyordu. Kendini iyi insan olma noktasında terbiye ediyordu ve Mekke'nin kötülüğünden uzaklaşmaya çalışıyordu. O oruç günlerinde peygamberlik vahyi ona geldi. İlk vahiy, ilk Kuran oruç günlerinde geldi. Dolayısıyla adeta Müslümanlığın ilk başlangıcının oruçla olduğunu görmüş oluyoruz.''şeklinde konuştu.
Kaynak: AA