Osmanlı Devleti Fetret Devri’nde Neden Yıkılmadı?

Osmanlı Tarihi

Osmanlı’nın Fetret Devri’nde parçalanmasını önleyen en müessir güç...

Osmanlı Devleti’nin Fetret Devri'nde, şehzâdelerin mücâdelesinde halk, bugünküyle kıyas edilemeyecek derecede sağlam, olgun ve târih şuuruna hâkim bir hâldeydi ki, hiçbir şehzâdeye tarafgîr olmayarak, onlar arasında cereyân eden kavganın neticesini beklemeyi tercîh etmişlerdi. Bu sebeple, o zamânın pâyitahtı Bursa şehrinin varoşlarına gelmiş olan Mûsâ Çelebi’ye halk, temsilcilerini göndererek şöyle demiştir:

“–Biz hiçbirinize ne taraftar, ne aleyhtârız! Siz kardeşler, aranızdaki mes’eleyi hâlledin! Bizi bu kavgaya bulaştırırsanız, bir daha kapanması imkânsız yaraların açılmasına sebep olursunuz. Her birinizin emrindeki askerlerin siz şehzâdelerine sadâkati bir vicdan borcudur. Ancak sizden istirhâmımız; bu ihtilâfın, millet fertlerini bölmesine mahal vermemenizdir...”

Osmanlı Devleti’nin parçalanmasını önleyen en müessir güçlerden biri de, halkın bu basîreti, dirâyeti ve sağlam karakteridir. Aksi hâlde, birçok toplumda görüldüğü üzre, herkes parti tutar gibi mutaassıbâne bir sûrette bir lidere körü körüne bağlanır ve millet efrâdı arasına kan ve kin girerdi.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları

MÜSLÜMAN TÜRK’ÜN MEZİYETLERİ

https://www.islamveihsan.com/musluman-turkun-meziyetleri.html