Osmanlı’da Çocukları Oruca Katma Oyunları
11 ayın sultanı Ramazan, gelişiyle genç yaşlı tüm Müslümanları heyecanlandırır. Osmanlı’da çocuklar Ramazan’ı oynanan oyunlarla severdi. Peki, Osmanlı döneminde Ramazan çocuklar için nasıl geçerdi? Onlar için neler yapılırdı? Ramazan’ın heyecanını ve bilincini çocuklara aşılamak için neler yapılırdı? Osmanlı döneminde çocuklar için Ramazan etkinlikleri.
Osmanlı döneminde çocuklara Ramazan’ı sevdirmek için birçok uygulama yapılırdı. Ramazan geldiğinde bir aile defteri tutulur, ev halkının bu deftere Ramazan’la ilgili düşüncelerini yazmaları istenirdi. İlk kez oruç tutan çocuklardan da bunu yazmaları istenirdi. İftar sofraları çocukların dikkatini çekecek şekilde hazırlanırdı. Bazı evlerde Ramazan’ın ilk günü evin görünür bir köşesine minyatür mahyalar kurulur ve “Hoş geldin Ramazan” yazılırdı.
ÇOCUKLARI ORUCA KATMA OYUNLARI
Osmanlı döneminde “çocukları oruca katma oyunları” vardı. Oruç, çocuklara çeşitli oyunlarla alıştırılır ve sevdirilirdi. Bu oyunlar ailenin bütün fertlerine açlıkla, susuzlukla, yoklukla terbiye olma ve kendilerinden fakir olanların durumunu anlama imkânı sağlardı. Osmanlı'da çocuklara orucun hikmetleri anlatılırdı.
Oruç tutan çocuklar için küçük ipler kesilirdi. Ramazan ayının sonuna doğru ipler çoğalınca evin büyükannesi ya da dedesi o ipleri birbirine bağlardı. Sonra o ipleri minyatür süslü bir sandığa bağlayıp bu sandığı açık artırmayla çocukların akrabalarına sunarlardı. Bu şekilde sandık satılıyor ve çocukların bayram harçlığı çıkmış olurdu. Çocuklar, ilerleyen yaşlarında sandığı açıp iplere dokunduğunda duygulanır ve gelecek Ramazan ayını iple çekerlerdi. Osmanlı’da Ramazan oyunları:
Sadaka Taşları Oyunu
Bu oyun topluma, taşı bile sadakaya dönüştüren hayır anlayışını kazandırmıştı. En çok bilinen oyunlardan biriydi. Çocuklar sokak sokak gezip taşlar toplar ve bu taşlarla, özellikle sakat leylekler için ev kurarlardı.
Fukara Sofrası
Bu oyun ihtiyaç sahiplerinin durumunu çocuklar daha iyi anlasın diye oynanırdı. Genelde Ramazan ayının başı, ortası ve sonunda olmak üzere üç defa oynanırdı. Oyunda varsayalım ki biz çok fakiriz denilir ve o günlerde iftar sofrasından doymadan kalkılırdı.
Sadaka Kutusu Oyunu
Çocuklar için çarşıdan, süslü, ufak karton ya da ahşap kutular alınırdı. Ramazan boyunca çocuk teşvik edilir ve kutuya atmak için para toplanırdı. Kutuda toplanan para ile ise bütün aile ihtiyacı olan kim olduğuna karar verir ve ona verilirdi. Bu sandıklar minyatür bir çeyiz sandığını anımsatırdı.
Misafir Ağırlama Oyunu
Bu oyunda mahallenin en çok yardıma ihtiyacı olan ailesi, çocuklarıyla iftara çağrılırdı. Gelen misafirin giyimi kuşamı asla yadırganmazdı. Konakta yaşayan, çocuklar başta olmak üzere, herkes gelen misafire hizmet ederdi.
Kaynak: Yeni Şafak