Osmanlı'nın Hakiki Cengaverleri

Osmanlı Tarihi

Çanakkale Zaferi, böyle büyük kahramanların canları mukâ­bi­lin­de bize sundukları bir muvaffakıyet ve hediyedir. Ve bu şanlı müdafaa harbinin her zafer hamlesinde aşağıdaki gibi bilinen ve bilinmeyen nice misâller mevcuttur.

Cihan ta­rihinin en azametli harplerinden biri olan Çanakkale muhârebeleri, İngiltere, Fransa ve İtalya gibi üç büyük devletin buraya yığdığı en modern zırhlılar ve üç yüz bin kişiden ziyâde askere rağmen başarımızla sonuçlanmıştır.

Ama ne pahâsına!.. 250.000 harp sâhasında, takriben 150.000 de hastahânelerde olmak üzere 400.000 vatan evlâdının şehâdet şerbetini içmesi neticesi...

İttihatçıların kötü idârelerine ve askerî bakımdan binbir noksanlığa rağmen Mehmetçik, silâh kifâyetsizliğini îmânıyla telâfî ederek Osmanlı’nın ta­rihine en son altın sayfalarından birini Çanakkale’de ilâve etmiştir.

Aşağıdaki beyitler, Çanakkale’nin hakîkî şehîd cengâverlerini ne güzel dile getirir:

Neslindeki geçmiş şühedânın adedinden,

Erkam utanır zîr-i zemînler utanırken!

Ön safta koşar ilk ölü şevkiyle ölürsün;

Arzın yaşayanlardaki zevkiyle ölürsün!

Tâvîz-i bekà etmeyerek öyle tese’ül,

Eltâfını, şânın şerefin addederek zül;

İsminle de, cisminle de hep birden ölürsün,

Meçhûl olan eb’âda düşersin, gömülürsün!

Târîhe girersin de bilinmez nedir ismin,

Târîhi yapan sen, senin efsânedir ismin...

Yâdın, haberin son nefesinden de küçük, az;

Öldükte peyâm-ı ademin halka yayılmaz!

Âfâkı tutan velveleler, arbedelerle,

Gökten ebediyyet dilenen âbidelerle,

Meçhûlün o hodgâm, o şeref-âver ölümler,

Meçhûlün o te’yîd-i hayât eyler ölümler...

Yoktur cesedin, zıll-i zevâlin bile bâzen,

Yoktur o avâm âbidesi tahta cenâzen!

Kabrin! O da yok... Varsa da tek bir taşı yoktur;

Na‘şın gibidir; sînesi yoktur, başı yoktur!..

Kaynak: Abide Şahsiyetleri ve Müesseseleriyle OSMANLI, Osman Nuri Topbaş, Erkam Yayınları, 2013