Oyun Oynayarak Kur'ân Öğreniyorlar

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından başlatılan "Okul Öncesi Din Öğretimi Projesi" kapsamında, Elazığ'ın Keban ilçesinde açılan Kur'an kursunda, 4-6 yaş grubundaki 20 çocuk Kur'an-ı Kerim öğreniyor.

İlçe Müftülüğü tarafından Keban Alabalık Kur'an Kursunda 20 Haziran'da hayata geçirilen projede, Kur'an kursu öğreticisi Songün Aydemir minik öğrencileri eğitiyor.

İlçe Müftüsü Abulhamid Pehlivan, kursun, toplumda önemli bir ihtiyacı karşılamak için açıldığını söyledi.

Miniklere Diyanet İşleri Başkanlığının hazırladığı müfredat çerçevesinde Kur'an-ı Kerim, temel dini bilgiler ve çocukların manevi gelişiminde etkili olan değerler eğitimi verildiğini belirten Pehlivan, bu sayede çocukların küçük yaşlarda Kur'an-ı Kerim okumayı, İslam'ın temel prensiplerini ve bir Müslüman'ın nasıl yaşaması gerektiğini uygulamalı öğreneceklerini vurguladı.

TEKNOLOJİ KULLANARAK KUR'ÂN ÖĞRETİYORLAR

Okuma yazma bilmeyen öğrencilere Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan kitaplarla eğitim verdiklerini aktaran Pehlivan, şöyle devam etti:

"4-6 yaş grubu okuma yazma bilmeyen çocuklara, oyun oynatarak eğitim veriyoruz. Çocuklar oyun salonunda oyun oynarken ilahi veya sureyi dinleyerek ezberleyecekler. Teknolojiyi kullanarak bunu yapıyoruz. Bilgisayarı ve ses sistemini kullanıyoruz. Projeksiyondan da bazı şeyleri yansıtarak, dikkatlerini çekiyoruz. Dolayısıyla çocuk oynarken sureyi de ezberlemiş oluyor."

Eğitimle, çocukların sofra duasını ezberlediğini, birçok ilahi de öğrendiğini anlatan Pehlivan, kısa sürede çok büyük gelişmeler olduğuna dikkati çekti.

Kur'an-ı Kerim'i, harfleri boyatarak öğrettiklerini ifade eden Pehlivan, "Namaz kılma için namaz boyama kitabımız var. Kitabı boyarken namaz kılmayı öğreniyor. Çocukların görsele yönelik zekası muhteşem. O görsel zekayla çocuk harfleri tanıyor ve kısa sürede de öğreniyor." ifadelerini kullandı.

Pehlivan, kursun 26 Ağustos'a kadar hizmet vereceğini aktardı.

BESMELEYLE BAŞLADI HARFLERİ ÖĞRENDİ

Veli Sena Özdemir Seçkin ise ilçe sakinlerinin girişimleri sonucu böyle bir kurs açıldığı için çok mutlu olduklarını dile getirerek, ilçe müftülüğüne teşekkür etti.

Seçkin, 4 yaşındaki kızının kursa geldiği için çok mutlu olduğunu aktararak, "Kızım besmeleyle başladı, ondan sonra harfleri öğrendi. Hadis-i şerifleri söylemeye başladı." dedi.

Öğrencilerden Burak Ada Bay ve Zümra Akın ise arkadaşlarıyla çeşitli oyunlar oynadıkları kursu çok sevdiklerini anlatarak, "Biz burada Kur'an-ı Kerim ve dualar öğreniyoruz. Yemek yiyoruz, arkadaşlarımızla oyun oynuyoruz." diye konuştular.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.