Paracı Hoca
Halk arasında “Paracı Hoca” olarak tanınan Üçbaş Nûreddin Hamza Efendi’nin tanıdıklarını hayretler içerisinde bırakan davranışı...
Osmanlı döneminde Üçbaş Nûreddin Hamza Efendi[1] diye meşhur bir âlim varmış.
ONA “PARACI HOCA” DİYORLARDI
Parasını harcamaya kıyamayıp biriktirirmiş. Ata binmez, eski elbise ve ayakkabı ile yetinir, böylece malından tasarruf edermiş. Bu sebeple halk arasında “Paracı Hoca” olarak tanınırmış.
Bu hocaefendi, biriktirdiği para ile Fâtih Karagümrük’te önce Üçbaş Medresesi’ni, daha sonra da Üçbaş Mescidi’ni yaptırmış. Âlimlerin ve fukarânın kalması için odalar yaptırarak bunlar için pek çok vakıflar tahsis etmiş. Bunu duyan tanıdıkları şaşırmışlar ve:
“–Hocam sen parayı bu kadar çok sevdiğin hâlde harcamaya nasıl kıydın?” diye takılmışlar. Hocaefendi de şu mânidar ve nükteli cevâbı vermiş:
“–Kıymetli dostlarım! Sizler haklısınız. Ben parayı çok severim. Bunun için de paramın dünyâda kalmasına gönlüm râzı olmadı. Onu kendimden önce âhirete gönderdim.”
Dipnot:
[1]. Karasu’ya bağlı Üçbaş köyünde doğduğu için köyün ismi kendisine lâkap olmuştur. İlmiye sınıfından ve kadılardandır. 948/1541 târihinde vefât etmiştir. Hayâtı ve bu hâdise hakkında tafsîlât için bkz. Taşköprüzâde, eş-Şekàiku’n-Nu‘mâniyye (thk. A. Suphi Furat), s. 540-541.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları