Pertevniyâl Vâlide Sultan’ın Fazileti
Allah Teâlâ’nın küçük hizmet ve merhametinden dolayı yüce makâmı ihsân eylediği vâlide sultan...
İstanbul Aksaray’daki Vâlide Câmii’ni yaptırmış olan Pertevniyâl Vâlide Sultan vefât ettiğinde, sâlih bir kimse onu rüyâsında güzel bir makamda gördü ve sordu:
PERTEVNİYÂL VÂLİDE SULTAN’IN FAZİLETİ
“–Yaptırdığın mâbed dolayısıyla mı Allâh seni bu makâma yükseltti?”
Pertevniyâl Vâlide Sultan:
“–Hayır.” dedi.
O sâlih zât şaşırarak:
“–O hâlde hangi amelinle bu mertebeye nâil oldun?” diye sordu.
Vâlide Sultan şu ibretli cevâbı verdi:
“–Çok yağmurlu bir gündü. Eyüb Sultan Câmii’ne ziyârete gidiyorduk. Kaldırımın kenarında oluşan su birikintisi içinde cılız bir kedi yavrusunun çırpındığını gördüm. Faytonu durdurdum; yanımdaki bacıya:[1]
«–Git de, şu kediciği alıver; yoksa zavallı yavru boğulacak!..» dedim.
Bacı ise:
«–Aman Sultânım! Senin de benim de üstümüz kirlenir.» deyip yavruyu getirmek istemedi.
Ben de onu kırmamak için arabadan kendim inip çamurun içine girdim ve o kedi yavrusunu kurtardım. Kedicik titriyordu. Acıdım ve onu kucağıma alıp, iyice ısıttım. Çok geçmeden zavallıcık canlanıverdi.
Allah Teâlâ, o kediye olan küçük hizmet ve merhametimden dolayı bana bu yüce makâmı ihsân eyledi.”
İşte bâzen, çok basit ve önemsiz gibi görünen küçük bir iyilik, Cenâb-ı Hakk’ın merhametini o kadar celbedebilir ki, büyük ikram ve lûtuflara vesîle olur. Bu yüzden insan, çoğu zaman önemsiz zannedilen küçük hayırlardan bile kendini müstağnî görmemelidir. Zîrâ insanın dünyâda da ukbâda da büyük-küçük her hayrın mânevî yardımına ihtiyâcı vardır…
Dipnot:
[1]. Vâlide sultanların yanında Sudanlı zenci kadınlar çalışırdı. Bunlara sarayda “bacı” denirdi. Sudanlılar temiz, nâmuslu, iffetli oldukları için Osmanlılar, sarayda hizmetkâr olarak özellikle onları istihdâm ederlerdi.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları
YORUMLAR