Peygamber Efendimiz Sabah Namazının Sünnetini Nasıl Kılardı?

HADİSLER

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz sabah namazının sünnetini ne zaman ve nasıl kılardı? Sünnete göre sabah namazının kılınışı.

Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sabah namazının ezanı ile kameti arasında fazla uzatmadan iki rekat namaz kılardı. (Buhârî, Ezân 12; Müslim, Müsâfirîn 91)

Buhârî ile Müslim’in diğer bir rivayetine göre Hz. Âişe şöyle dedi:

Resûlullah sabah namazının iki rekat sünnetini o kadar hafif kılardı ki acaba Fâtiha sûresini okudu mu diye kendi kendime sorardım. (Buhârî, Teheccüd 28; Müslim, Müsâfirîn 92. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu 3; Nesâî, İftitah 40)

Müslim’in bir rivayetine göre Hz. Âişe şöyle dedi:

Resûl-i Ekrem sabah ezanını duyduğu zaman sabah namazının sünnetini fazla uzatmadan kılardı. (Müslim, Müsâfirîn 90. Ayrıca bk. Nesâî, Kıyâmü’l-leyl 60)

Diğer bir rivayette Hz. Âişe, tanyeri ağardığı zaman kılardı, dedi. (Müslim, Müsâfirîn, 93)

Hafsa radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, müezzin sabah ezanını okuduğu ve tan yeri de ağardığı zaman Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem fazla uzatmadan iki rekat namaz kılardı. (Buhârî, Ezân 12; Müslim, Müsâfirîn 87)

Müslim’in diğer bir rivayetine göre Hz. Hafsa şöyle dedi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem tan yeri ağardığı zaman hafifçe kıldığı iki rekat namazdan başka nâfile kılmazdı. (Müslim, Müsâfirîn 88. Ayrıca bk. Nesâî, Kıyâmü’l-leyl 60)

İbni Ömer radıyallahu anhümâ şöyle dedi:

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem gece namazlarını ikişer rekat kılar, gecenin sonunda ise bir rekat vitir kılardı. Sabah namazının farzından önce de kulağı kamette olduğu halde, çabucak iki rekat namaz kılardı. (Buhârî, Vitir 2; Müslim, Müsâfirîn 157. Ayrıca bk. Tirmizî, Vitir 8)

Hadisleri Nasıl Anlamalıyız?

Yukarıdaki üç hadis, Resûlullah Efendimiz’in sabah namazının sünnetini nasıl kıldığını anlatmaktadır. Daha aşağıdaki hadislerde onun sabah namazının sünnetinde zamm-ı sûre olarak neleri okuduğu görüldüğü zaman, bu iki rekat namazı fazla uzatmadan, diğer bir ifadeyle hafif bir şekilde kıldığı daha iyi anlaşılacaktır. Hz. Âişe’nin, “Resûlullah sabah namazının iki rekat sünnetini o kadar hafif kılardı ki ‘Acaba Fâtiha sûresini okudu mu?’ diye kendi kendime sorardım” demesi de bunu göstermektedir. Resûl-i Ekrem’in Fâtiha sûresini okuduğundan Hz. Âişe’nin elbette şüphesi yoktu. Fakat diğer zamanlarda kıldığı nâfile namazlarda uzun sûreler okuduğu halde, sabah namazının sünnetini kılarken çok kısa sûreler okuduğunu, rükû ve sücûdunu daha hafif tuttuğunu böyle anlatmaktadır. Bu tür ifadelere bakarak sabah namazının sünnetinde hiçbir şey okumamak gerektiğini veya sadece Fâtiha sûresini okumanın yeterli olacağını söyleyen âlimler olmuştur. Resûl-i Ekrem Efendimiz sabah namazının sünnetini çabucak kılsa bile, “bu iki rek’at sünneti bütün gereklerini yerine getirerek mükemmel bir şekilde” kılmıştır.

Efendimiz’in bu sünneti çabucak kılmasının sebebi, uzun âyetler okuyarak kılacağı sabah namazının farzına daha fazla zaman kalması içindi. Sonuncu hadisteki, sabah namazının sünnetini kulağı kamette olduğu halde kıldığına dair ifade de bunu göstermektedir.

Yukarıdaki rivayetlerden Efendimiz’in bu sünneti tanyeri ağarmaya başladıktan sonra kıldığı da anlaşılmaktadır.

Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’in geceleyin nâfile namazları ikişer rekat kıldığını, sonunda bir rekat vitir kıldığını görmekteyiz.

Hz. Âişe’nin Fâtiha sûresinden, Kur’an’ın anası anlamında “Ümmü’l-Kur’ân” diye bahsettiği görülmektedir. Fâtiha sûresi Kur’ân-ı Kerîm’in özü ve esası mahiyetinde olduğu için ona bazan Ümmü’l-Kur’ân, bazan da yine aynı anlamda olmak üzere “Ümmü’l-Kitâb” denmiştir.

Hadislerden Öğrendiklerimiz

  1. Sabah namazının sünneti, tanyeri ağardıktan sonra kılınmalıdır.
  2. Tanyeri ağardıktan sonra Peygamber Efendimiz, farzdan önce, sabah namazının sünnetinden başka namaz kılmamıştır.
  3. Gece namazlarını Resûl-i Ekrem’in yaptığı gibi ikişer rekat kılmalıdır.
  4. Hz. Peygamber nâfile namazlarda uzun sûreler okumakla beraber, sabah namazının sünnetinde kısa sûreler okur, rükû ve sücûdunu da fazla uzatmazdı. Câmiye ve cemaate gidemeyen kimselerin, sabah namazının sünnetini kılarken uzun sûreler okumasında bir sakınca yoktur.
  5. Sabah namazının sünneti, her şeye rağmen terk edilmemesi gereken bir sünnet-i müekkededir.

Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları