Peygamber Efendimiz’den Müstesnâ Öğütler Hikmetli Tavsiyeler

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimizden müstesnâ öğütler ve hikmetli tavsiyeler...

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurur: “Din, nasihattir.” (Müslim, Îmân, 95)

Cenâb-ı Hakk’ın insanlığa muhteşem ikrâmı, ebedî ve mükemmel mûcizesi olan Kur’ân-ı Kerim; baştan sona hikmettir, öğüttür, nasihattir, ibret dolu kıssa ve bin bir hissedir.

Başta sahâbî efendilerimiz olmak üzere, bütün Hak dostları Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in zamana yayılmış zirve mâhiyette, müstesnâ talebeleridir.

Onların hikmet dolu sözleri ve samimiyetle yaşanmış menkıbeleri;

  • Kur’ân-ı Hakîm’in âyetlerinin tefsiri,
  • Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in buyurduğu mübârek sözlerin ve yaşayışının kaydı olan Sünnet-i Seniyye’nin şerhleri mâhiyetindedir.

İnsan bu rehberliğe ne kadar da muhtaçtır!

ÖĞÜTLER, HİKMETLİ TAVSİYELER

“Kişi sevdiği ile beraberdir.”

(Buhârî, Edeb, 96)

(O’nu sevmek ise, O’nunla; kalpte, söz ve fiilde beraber olmaktır.)

ANAHTAR ve KİLİT

İnsanlardan öyleleri vardır ki, onlar;

  • Hayra anahtar,
  • Şerre de kilittirler.

Öyleleri de vardır ki;

  • Şerre anahtar,
  • Hayra kilittirler.

Allâh’ın, ellerine hayrın anahtarlarını verdiği kimselere ne mutlu!

Allâh’ın, şerrin anahtarlarını ellerine verdiği kimselere de yazıklar olsun!

(İbn-i Mâce, Mukaddime, 19)

YEDİ BAHTİYAR

Başka bir gölgenin bulunmadığı kıyâmet gününde Allah Teâlâ, yedi insanı, Arş’ının gölgesinde barındıracaktır:

  • Âdil devlet başkanı,
  • Rabbine kulluk ederek temiz bir hayat içinde serpilip büyüyen genç,
  • Kalbi mescidlere bağlı müslüman,
  • Birbirlerini Allah için sevip buluşmaları da ayrılmaları da Allah için olan iki insan,
  • Güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma isteğine;

«–Ben Allah’tan korkarım!» diye yaklaşmayan yiğit,

  • Sağ elinin verdiğini sol elinin bilemeyeceği kadar gizli sadaka veren kimse,
  • Tenhada Allâh’ı anıp gözyaşı döken kişi. (Buhârî, Ezân, 36; Müslim, Zekât, 91)

RABBİMİZLE ARAMIZ

Gizli-açık

bolca sadaka vermek ve

–Allâh’ı çok çok zikretmekle;

  • RABBİNİZLE ARANIZI DÜZELTİN!

(İbn-i Mâce, İkāme, 78)

İÇTİMÂÎ VAZİFELER

Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, ashâbına sık sık şu üç suâli yöneltirdi:

  • Bugün bir yetim başı okşadınız mı?
  • Cenâze teşyiinde bulundunuz mu?
  • Bir hasta ziyaretine gittiniz mi?

(Bkz. Müslim, Fedâilü’s-Sahâbe, 12)

  • Eğer kalbinin yumuşamasını istiyorsan;

Fakire yedir,

Yetimin başını okşa!..

(Ahmed, II, 263)

DOSDOĞRU OL!..

Süfyân bin Abdullah -radıyallâhu anh- şöyle anlatır:

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e dedim ki:

“–Yâ Rasûlâllah! Bana İslâm’ı öyle bir anlat ki, onu bir daha başkasına sormaya ihtiyaç hissetmeyeyim.”

Efendimiz şöyle buyurdu:

“–Allâh’a inandım de, sonra da dosdoğru ol!” (Müslim, Îmân, 62)

NAMAZIN KIVÂMI

  • Namaza durduğunda, sanki son namazın gibi kıl!.. (İbn-i Mâce, Zühd, 15)
  • Namaz; huşû duymak, tevâzu ve tezellül göstermektir. (Tirmizî, Salât, 166)

ZÜHD

–Dünya ve dünyalıklardan yüz çevir,

Allah seni sevsin...

–Halkın elinde olandan yüz çevir,

İnsanlar seni sevsin...
(İbn-i Mâce, Zühd 1)

Gerçek zenginlik, mal çokluğu değil, gönül tokluğudur. (Buhârî, Rikāk, 15)

AZ YEMENİN FAZÎLETİ

  • Hiçbir kişi, midesinden daha tehlikeli bir kap doldurmamıştır.

Oysa insana kendini ayakta tutacak birkaç lokma yeter.

  • Şayet mutlaka çok yiyecekse;

Midesinin üçte birini yemeğe,

Üçte birini içeceğe,

Üçte birini de nefesine ayırmalıdır.

(Tirmizî, Zühd, 47)

NEFSİNE HÂKİM OLMAK

  • Gerçek pehlivan;

–Güreşte rakîbini yenen değil,

Öfkelendiği zaman nefsine hâkim olan kimsedir. (Buhârî, Edeb, 102; Müslim, Birr, 106-108)

Bir adam Nebî -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e;

“–Bana öğüt ver!” dedi.

Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de ona;

“–Kızma!” buyurdu.

Adam dileğini birkaç kez tekrar etti. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de (her defasında ısrarla);

“–Kızma!” buyurdu. (Buhârî, Edeb, 76)

İRŞAD

  • Sizin en hayırlınız, Kur’ân’ı öğrenen ve öğretendir.
    (Buhârî, Fedâilü’l-Kur’ân, 21)
  • Allâh’ın senin elinle bir kişiyi hidâyete erdirmesi,

Senin için üzerine güneşin doğduğu her şeyden daha hayırlıdır.

(Hâkim, III, 690)

  • Çocuklarınızı üç hususta yetiştirin:

Peygamber sevgisi,

Ehl-i beyt sevgisi ve

Kur’ân kıraati... (Münâvî, I, 226)

TEBÜK HUTBESİNDEN...

–İyi biliniz ki;

  • Sözlerin en doğrusu, Allâh’ın Kitâbı’dır!
  • Yapışılacak en sağlam kulp, takvâdır!
  • Sözlerin şereflisi, «zikrullah»tır.
  • Kıssaların güzeli, Kur’ân(da olanlar)dır.
  • Amellerin hayırlısı, Allâh’ın yapılmasını istediği farzlardır.
  • Amellerin kötüsü, bid‘atlerdir.
  • En güzel yol ve gidişât, Peygamber’in yolu ve gidişâtıdır.
  • Ölümlerin şereflisi, şehidliktir.
  • Körlüğün en kötüsü, doğru yolu bulduktan sonra ondan sapmaktır.
  • Az olup yeten şey, çok olup meşgul ederek Allâh’a tâatten alıkoyan şeyden hayırlıdır.
  • Özür dilemenin kötüsü, ölüm gelip çattığı andakidir. Pişmanlığın kötüsü, kıyâmet günündekidir.

VASİYET-İ NEBÎ

  • Sakın (günah işleyerek) mahşer gününde yüzümü kara çıkarmayın! (Beni mahcup etmeyin!) (İbn-i Mâce, Menâsik, 76)

Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz vefât ederken, şu hususlar üzerinde, sesi kısılıncaya kadar tebliğ etti:

–Namaz, namaz, namaz!..

–Emrinizin altındakilerin hukukuna dikkat edin.

–İki zayıf hakkında Allah’tan korkun:

  • Dul kadın ve
  • Yetim çocuk. (Bkz. Beyhakî, Şuab, VII, 477)

İNSANLIĞA ÜÇ MESAJ

Hirâ’da bütün insanlığa inen ilk tâlimat:

“Yaratan Rabbinin ismiyle oku!” (el-Alak, 1)

İnsanın; temâşâ ettiği her manzarayı, seyrettiği her hâdiseyi hikmet ve sırlarıyla okuyabilmeyi başarabilmesi lâzım. Bu da ancak kalbin Cenâb-ı Hak ile beraberliğini temin etmekle mümkün.

Sevr’de inen tâlimat:

“...Mahzun olma; Allah bizimle beraberdir!..” (et-Tevbe, 40)

Yani kul, her an Rabbinin kendisiyle beraber olduğunun idrâkinde olacak.

Arafat’ta, Mina’da îrâd edilen Vedâ Hutbesi’ndeki tâlimat:

“Size iki emânet bırakıyorum. Bunlara sımsıkı sarıldığınız müddetçe sapıklığa düşmezsiniz.

  • Biri Allâh’ın kitâbı Kur’ân,
  • Diğeri Rasûlü’nün sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3)

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Asr-ı Saâdetten Günümüze HİDÂYET REHBERLERİ, Yüzakı Yayıncılık

BENZER YAZILAR

İslam ve İhsan

HZ. MUHAMMED (S.A.V.) KİMDİR?

Hz. Muhammed (s.a.v.) Kimdir?

PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN HAYATI

Peygamber Efendimiz’in Hayatı

PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN VEFATI

Peygamber Efendimiz’in Vefatı

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.