Peygamber Efendimiz’in Duaları

DUALAR ve ZİKİRLER

Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) yaptığı dualardan bazıları...

Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Cenâb-ı Hakk’a şöyle niyâz ederlerdi:

يَا مُقَلِّبَ الْقُلُوبِ ثَبِّتْ قَلْب۪ى عَلٰى د۪ينِكَ

“Ey kalpleri hâlden hâle çeviren (Allâh’ım!) Kalbimi dîninde sâbit eyle!” (Tirmizî, Deavât, 89/3522; Ahmed, IV, 182, VI, 91)

PEYGAMBERİMİZİN TEHECCÜDE KALKINCA YAPTIĞI DUA

İbn-i Abbâs -radıyallâhu anhümâ-’dan rivâyet olunduğuna göre, Peygamber Efendimiz; gece teheccüde kalktığında şöyle duâ ederlerdi:

اَللّٰهُمَّ لَكَ الْحَمْدُ، أَنْتَ قَيِّمُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَنْ ف۪يهِنَّ، وَلَكَ الْحَمْدُ، أَنْتَ نُورُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَنْ ف۪يهِنَّ، وَلَكَ الْحَمْدُ، أَنْتَ مَلِكُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَنْ ف۪يهِنَّ، وَلَكَ الْحَمْدُ، أَنْتَ الْحَقُّ، وَوَعْدُكَ حَقٌّ، وَلِقَاؤُكَ حَقٌّ، وَقَوْلُكَ حَقٌّ، وَالْجَنَّةُ حَقٌّ، وَالنَّارُ حَقٌّ، وَالنَّبِيُّونَ حَقٌّ، وَمُحَمَّدٌ (-sallâllâhu aleyhi ve sellem-) حَقٌّ، وَالسَّاعَةُ حَقٌّ.

اَللّٰهُمَّ لَكَ أَسْلَمْتُ، وَبِكَ اٰمَنْتُ، وَعَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ، وَإِلَيْكَ أَنَبْتُ، وَبِكَ خَاصَمْتُ، وَإِلَيْكَ حَاكَمْتُ، فَاغْفِرْ ل۪ي مَا قَدَّمْتُ وَمَا أَخَّرْتُ، وَمَا أَسْرَرْتُ وَمَا أَعْلَنْتُ، أَنْتَ الْمُقَدِّمُ وَأَنْتَ الْمُؤَخِّرُ، لاَ إِلٰهَ إِلاَّ أَنْتَ وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللّٰهِ.

“Allâh’ım Sana hamdolsun! Sen bütün semâları, arzı ve onlardakileri ayakta tutansın.

Hamd Sana mahsustur ey Rabbim! Sen semâlarda, arzda ve onlarda ne varsa hepsinin nûrusun.

Hamd Sana mahsustur ey Rabbim! Sen semâların, arzın ve onlardakilerin hâkimi ve hükümdarısın.

Ve Sana yine hamdolsun ki, sen Hak’sın. Senin va‘din de haktır, Sana kavuşmak da haktır, sözün de haktır, cennet de haktır, ateş de haktır, nebîler de haktır, Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de haktır, kıyâmet de haktır.

Allâh’ım Sana teslim oldum! Sana îmân ettim, Sana tevekkül ettim ve Sana yöneldim. (İnanmayanlara karşı) Sana istinâd ederek mücadele ettim ve ancak Sen’in hükmünü ve hakemliğini kabul ettim.

Benim evvelki yaptıklarımı da sonradan yapacaklarımı da gizli yaptıklarımı da açıktan yaptıklarımı da mağfiret eyle!.. Öne alan da Sen’sin, geriye bırakan da Sen’sin. Sen’den başka ilâh yoktur. (Günahtan kaçacak) güç ve (ibâdet edecek) kuvvet, ancak Allâh’ın yardımıyla kazanılabilir.” (Buhârî, Teheccüd, 1; Nesâî, Kıyâmü’l-leyl, 9)

EFENDİMİZ'İN ÜMMETİ İÇİN DUASI

Peygamber Efendimiz, ümmeti için de çok duâ etmiştir. Nitekim bir hadîs-i şeriflerinde, Cenâb-ı Hakk’ın kendisine üç makbul duâ hakkı verdiğini ifade buyurmuş, sonra da sözlerine şöyle devam etmişlerdir:

“…Bunun üzerine ben;

«Allâh’ım! Ümmetimi mağfiret eyle! Allâh’ım! Ümmetimi mağfiret eyle!» diye duâ ettim.

Üçüncü isteğimi de bütün mahlûkātın, hattâ İbrahim -aleyhisselâm-ın bile bana muhtaç olacağı ve benden şefaat dileyeceği güne bıraktım.” (Müslim, Müsâfirîn, 273)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Sayı: 162