Peygamber Efendimiz'in Muaz Bin Cebel'e Nasihatleri

PEYGAMBERİMİZ

Âyet-i kerîmede Peygamber Efendimiz hakkında şöyle buyrulmaktadır: “Ey Peygamber! Biz Senʼi bir şâhit, bir müjdeci, bir uyarıcı; Allâh’ın izniyle kendi yoluna çağıran bir dâvetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik.” (el-Ahzâb, 45-46)

Bu vasıfları sebebiyle Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Dârüsselâm’a nâil kılacak bütün hususlarda ümmetini teşvik etmiş, onları her vesîleyle hakka ve hayra yönlendirmiştir. Nitekim şu hadîs-i şerîfler, bunun sayısız tezâhürlerinden birer misâldir:

Muâz bin Cebel -radıyallahu anh- şöyle anlatır:

Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e:

“–Yâ Rasûlâllah! Bana bir tavsiyede bulunun?” dedim.

Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdular:

“–Gücünün yettiği kadar Allâh’a karşı takvâ sahibi ol! Her taşın ve her ağacın yanında Allâh’ı zikret! İşlediğin kötü işten dolayı da gizlisine gizlice, açığına açıkça tevbe et!” (Heysemî, X, 74)

Yine bir defasında da Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- :

“–Ey Muâz! Sana her namazın sonunda; «Allâh’ım! Sen’i zikretmek, Sana şükretmek ve Sana güzelce kulluk yapabilmek hususunda bana yardım et!» duâsını hiç bırakmamanı tavsiye ediyorum.” buyurmuşlardır. (Ahmed, V, 244-245; Ebû Dâvûd, Vitir, 26)

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-  Efendimiz, Abdullah bin Amr bin Âs’a da şu tavsiyede bulunmuştur:

“–Abdullah! Falan adam gibi olma! Çünkü o, gece ibadetine devam ederken artık kalkmaz oldu.” (Buhârî, Teheccüd, 19)

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Gönüller Sultânı Efendimiz'e Muhabbet, Erkam Yayınları