Peygamber Efendimiz'in Torunları

Peygamber Hz. Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in torunları kaç tanedir? Peygamberimizin torunlarının isimleri ve kısaca hayatları...

Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in 5 erkek 3 kız olmak üzere 8 torunu dünyaya gelmiştir. Bunlardan erkekler Ali, Abdullah, Hasan, Hüseyin, Muhsin, kızlar ise Ümâme, Ümmü Gülsüm, Zeyneb'dir.

Peygamber Efendimiz'in temiz soyu Hz. Hasan ve Hz Hüseyin Efendilerimiz'den devam etmiştir ve Allah Teâlâ'nın izni ile kıyamete kadar devam edecektir.

Peygamberimizin (s.a.v) Erkek Torunları:

1- Ali (r.a) : Annesi Peygamber Efendimi'in en büyük kızı Hz. Zeynep -radıyallâhu anhâ-'dır. Babası Ebul-As -radıyallâhu anh-'dır. Küçük yaşta vefat etmiştir.

2- Abdullah (r.a): Annesi Peygamber Efendimi'in ikinci kızı Hz. Rukiyye -radıyallâhu anhâ-'dır. Babası Hz. Osman -radıyallâhu anh-'dır. Küçük yaşta (iki yaşında) vefat etmiştir.

3- Hz. Hasan (r.a): Annesi Peygamber Efendimi'in küçük kızı Hz. Fatıma -radıyallâhu anhâ-'dır. Babası Hz. Ali -radıyallâhu anh-'dır. Hz. Hasan Efendimiz Peygamber Efendimizden sonra vefat etmiştir. Peygamber Efendimiz'in soyu Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin Efendilerimiz'den davam etmiştir. Hz. Hasan Efendimiz'in soyundan gelenlere Şerif denilmektedir. Detaylı bilgi için tıklayınız..

4- Hz. Hüseyin (r.a): Annesi Peygamber Efendimi'in küçük kızı Hz. Fatıma -radıyallâhu anhâ-'dır. Babası Hz. Ali -radıyallâhu anh-'dır. Hz. Hüseyin Efendimiz de Peygamber Efendimizden sonra vefat etmiştir. Peygamber Efendimiz'in soyu Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin Efendilerimiz'den davam etmiştir. Hz. Hüseyin Efendimiz'in soyundan gelenlere Seyyid denilmektedir. Detaylı bilgi için tıklayınız..

5- Muhsin (r.a): Annesi Peygamber Efendimi'in küçük kızı Hz. Fatıma -radıyallâhu anhâ-'dır. Babası Hz. Ali -radıyallâhu anh-'dır. Küçük yaşta vefat etmiştir.

Peygamberimizin (s.a.v) Kız Torunları

1- Hz. Ümâme (r.anha): Annesi Peygamber Efendimi'in en büyük kızı Hz. Zeynep -radıyallâhu anhâ-'dır. Babası Ebul-As -radıyallâhu anh-'dır. Hz. Fatıma -radıyallâhu anh-’nın ölümü üzerine önce Hz. Ali -radıyallâhu anh- ile evlenmiş, onun şehit edilmesi üzerine Muğire b. Nevfelle nikahlanmıştır. Muğire’den Yahya adında bir oğlu olmuşsa da nesli devam etmemiştir.

2- Ümmü Gülsüm (r.anha): Annesi Peygamber Efendimi'in küçük kızı Hz. Fatıma -radıyallâhu anhâ-'dır. Babası Hz. Ali -radıyallâhu anh-'dır. Hz. Ömer -radıyallâhu anh- halife iken önce onunla evlendirilmiş, Hz. Ömer -radıyallâhu anh-’den Rukiyye ve Zeyd adlı iki çocuğu olmuş ve çocuklar küçük yaşlarda vefat etmişlerdir. Hz. Ömer, (h.23/m.644) yılında şehit edilince Ümmü Gülsüm önce amcası oğlu Avn b. Cafer’le evlenmiş ve ondan çocuğu olmamıştır. Avn’ın ölümü üzerine, kocasının kardeşi Muhammed b. Cafer’le evlenmiş ve bundan bir çocuğu olmuştur. Muhammed vefat edince de bir diğer kardeşleri olan Abdullah b. Cafer’le evlenmiş ve ondan çocuğu olmamıştır. Detaylı bilgi için tıklayınız...

3- Zeyneb (r.anha): Annesi Peygamber Efendimi'in küçük kızı Hz. Fatıma -radıyallâhu anhâ-'dır. Babası Hz. Ali -radıyallâhu anh-'dır. Ca‘fer b. Ebû Tâlib’in oğlu Abdullah ile evlenmiştir. Bu evlilikten Ali, Avn, Muhammed, Abbas ve Ümmü Külsûm adlı çocukları olmuştur. Hz. Fatıma’nın kızı Zeynep’ten olan çocukları “Zeynebiler” olarak bilinir.

İLGİLİ HABERLER

İslam ve İhsan

PEYGAMBERİMİZİN ANNESİ, BABASI VE AİLESİ'NİN İSİMLERİ

Peygamberimizin Annesi, Babası ve Ailesi'nin İsimleri

HZ. MUHAMMED (S.A.V.) KİMDİR?

Hz. Muhammed (s.a.v.) Kimdir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • çok güzel ve detaylı

    Çok uzun bunları ezberleyem ama çok açıklayıcı bayıldım. Alla razı olsun

    Bu yazımızda da çok etkili bir yöntemdir

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.