Peygamber (s.a.v) Efendimiz'in Cebrâil (a.s) İle Daha Sık Görüşme İsteği İle İlgili Hadis
Peygamberimizin (s.a.v) sorusuna Cebrail (a.s.) ne cevap veriyor?
Abdullah İbni Abbas radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Cebrâil aleyhisselâm’a:
– “Bizi daha sık ziyaret etmeni engelleyen nedir?” diye sordu. Bunun üzerine:
– “Biz ancak senin Rabbinin emriyle ineriz; önümüzde, arkamızda ve bunların arasında ne varsa hepsi Rabbinindir”[ Meryem sûresi (19), 64] âyeti indi. (Buhârî, Tefsîru sûre (19), 2)
- Hadisi Şerifi Nasıl Anlamalıyız?
Hadisimizde Hz. Peygamber’in Cebrâil aleyhisselâm ile ne kadar çok beraber olmak istediğine dair bilgi bulmaktayız. Fazilet ve hayır ehlini ziyâret etmek, onlarla beraber olmakta bizzat Peygamber Efendimiz’in tavrını belgeliyen bu hadîs-i şerîf son derece dikkat çekicidir.
Tabiatıyla Hz. Peygamber istediği zaman Cebrâil aleyhisselâm’ın yanına gitme imkanına sahip değildir. Cebrâil’in kendisine daha sık gelmesini ve kendisiyle uzun süre beraber olma imkânı bulmayı arzu etmektedir. Burada önemli olan nokta Hz. Peygamber’in kendisine vahy getiren Cebrâil aleyhisselâm ile daha sık görüşme ve daha çok bir arada bulunma arzusudur. Bu arzu ve niyet, fazilet sahiplerini ziyaret etmek konusunda ümmeti ciddi şekilde teşvik etmek demektir.
Cebrâil aleyhisselâm’ın bir ara kırk gün kadar gelmediği, Ashâb-ı Kehf ile ilgili olarak Hz. Peygamber’e sorulan bir sualin cevabını onbeş gün aradan sonra getirdiği, bunun üzerine Hz. Peygamber’in kendisinden böylesi bir istekte bulunduğu, mezkur âyetin sebeb-i nüzûlü olarak zikredilmektedir.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in isteğine cevap olarak inen âyet, Cebrâil aleyhisselâm’ın kendi isteğiyle değil, emirle hareket ettiğini, her şeyin Allah Teâlâ’nın emir ve müsaadesiyle olduğunu bildirmektedir. Bu âyet, hem Cebrâil aleyhisselâm’ın konumunu belirliyor ve hem de onun Hz. Peygamber’den özür dilemesi anlamına geliyor.
- Hadisten Çıkarmamız Gereken Dersler Nelerdir?
- Hz. Peygamber Cebrâil aleyhisselâm ile daha çok beraber olmayı arzu ederdi.
- Fazilet ve hayır sahipleriyle beraber olmayı istemek ve buna gayret göstermek sünnet-i seniyye gereğidir.
- Melekler de ilâhî iradeye bağlıdırlar. Allah’ın emir ve müsaadesi çerçevesinde hareket ederler.
Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları