Peygambere Rabıta Yapılır mı?

Tasavvuf

“Peygamber dururken mürşide râbıta yapılmaz. Biz, Peygamber’e râbıta yapıyoruz” diyenler var. Bunların durumu nedir? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor...

Gerçek râbıta Peygamber (s.a.)’e ve Allah’a yapılan râbıtadır. Bir insan böyle bir râbıtayı kurabiliyorsa zâten o, işin zor kısmını halletmiş demektir. Hattâ seyr u sülûk sırasında dersi murâkabelere çıkmış ve murâkabe-i ahadiyyette İhlâs sûresinin mânâsını, murâkabe-i maiyette: “Nerede olursanız olun, O sizinle beraberdir[1] âyetinin anlamını, murâkabe-i akrabiyyette: “Biz insanoğluna şahdamarından daha yakınız[2] âyetinin tefsîrini, murâkabe-i muhabbette: “Allah onları, onlar da Allah’ı sever[3] âyetinin mânâsını düşünen sâlikten râbıta düşer. Bu dereceye gelmiş birinin şeyhe râbıtada ısrârı şirk sayılır.

Râbıtanın amacı kişiyi tedrîcen bu duygulara yükseltmektir. Hal böyle olunca: “Biz Peygamber dururken başkasına râbıta yapmayız” diyenler bunu, bu anlamda söylüyorlar ve buna muvaffak olabiliyorlarsa ne âlâ. Ama sâdece bir şeyhe bağlanıp râbıta yapmak nefslerine ağır geliyor da söylüyorlarsa o zaman durum farklı. Çünkü sevgisiz ve teslîmiyetsiz râbıta olmaz.

Dipnotlar:

[1].       el-Hadîd, 57/4.

[2].       Kâf, 50/16.

[3].       el-Mâide, 5/54.

Kaynak: Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, 300 Soruda Tasavvufi Hayat, Erkam Yayınları