Peygamberimiz Hz. Ömer'in Şehadetini Nasıl Müjdeledi?

PEYGAMBERİMİZ

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Hz. Ömer (r.a.)'nın şehadetini nasıl müjdeledi?

Birgün Rasûl-i Ekrem Efendimiz, Hazret-i Ömer’in üzerinde bir gömlek görmüştü:

“–Bu gömleğin yeni mi yoksa yıkanmış mı?” diye sordu.

Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh-:

“–Hayır yeni değil, yıkanmış gömlektir yâ Rasûlallâh!” deyince:

“–Yeni giy, hamd ederek yaşa, şehîd olarak öl!” buyurdu. (Ahmed, II, 89)

Nebiyy-i Muhterem Efendimiz, böylece Hazret-i Ömer’e şehâdet müjdesini de vermiş oluyordu.

Yine birgün Nebiyy-i Ekrem Efendimiz, Hazret-i Ebû Bekir, Ömer ve Osman -radıyallâhu anhüm ecmaîn- ile birlikte Uhud Dağı’na çıkmıştı. O sırada dağ sarsılmaya başladı. Âlemlerin Efendisi ayağıyla yere vurup şöyle buyurdu:

“–Sâkin ol ey Uhud! Senin üzerinde bir peygamber, bir sıddîk ve iki şehîd vardır.” (Buhârî, Ashâbu’n-Nebî, 6; Tirmizî, Menâkıb, 18/3703; Nesâî, Ahbâs, 4)

Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh- da:

“Allâh’ım, beni yolunda şehîd olmak ve Rasûlü’nün beldesinde ölmekle bahtiyar kıl!” diye temennîde bulunurdu. (Buhârî, Fedâilü’l-Medîne, 12) Allâh ona bu makâmı lutfetti. Hazret-i Ömer’in kızı Hafsa vâlidemiz der ki:

“Babamın bu duâsını duyunca şaşırdım ve:

«–Bu nasıl olacak? (Hem Medîne’de ölmek hem de şehîd olmak istiyorsun!)» dedim.

«–Allâh isterse bunu gerçekleştirir.» dedi.”

Hazret-i Ömer şehîd edilinceye kadar insanların bu husustaki şaşkınlığı devâm etmiş ve bunun nasıl tahakkuk edeceğini merâk edip durmuşlardır. (İbn-i Hacer, Fethu’l-Bârî, IV, 101)

KAYNAK: Osman Nuri TOPBAŞ, Hazret-i Muhammed Mustafa-1, Erkam Yayınları, İstanbul