Peygamberimizin İbadet Hayatı Nasıldı?

PEYGAMBERİMİZ

Peygamberimizin (sav.) ibadet hayatı nasıldı? Allah’ın son elçisi: Peygamberimizin (sav.) ibadet hayatından örnekler...

Peygamberimiz (sav.), her işini tam bir düzen içinde yapardı. İbadet zamanları, dinlenmek için ayırdığı saatler belli idi. Vakitlerini boş geçirmez, her dakikasını faydalı bir işle değerlendirirdi.

Peygamberimiz (sav.), Allah’ın en sevgili kulu olduğu hâlde Allah’tan çok korkar, kıyamet gününden endişe ederdi.

PEYGAMBERİMİZİN İBADET HAYATINDAN ÖRNEKLER

Hz. Peygamber (sav.), her an Allah’ı anar, ibadetten çok büyük haz duyardı. Geceleri kıldığı namazlarda uzun süre ayakta durmaktan ayakları bile şişerdi. Eşi Hz. Âişe (r.anha), onun bu durumunu görünce,

—Ey Allah’ın Resulü! Allah, senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışladığı hâlde kendine niçin bu kadar zahmet ediyorsun? deyince, Peygamberimiz (sav.) ona şu cevabı vermiştir:

—Allah’a şükreden bir kul olmayayım mı? (Buhârî, “Teheccüt”.)

***

Peygamberimiz (sav.), ibadete düşkün olmakla beraber ruhbaniyeti sevmezdi.

Ruhbaniyet demek, dünyadan el etek çekerek yaşamak, yalnız ahiret için çalışmak demektir. Peygamberimiz (sav.) bunu kesinlikle sevmezdi. Hatta bazı Sahabiler Hıristiyanların etkisinde kalarak dünyadan el etek çekmeye gönül vermişlerse de Peygamberimiz (sav.) onları bu yoldan menetmişti.

***

Araplar, birkaç günü birbirine ekleyerek oruç tutar ve buna “savm-ı visal” derlerdi. Ashabdan bazıları bu şekilde oruç tutmak istemişler, ancak Peygamberimiz (sav.) onları bundan vazgeçirmişti.

Abdullah b. Ömer (ra.), çok zahid ve takva sahibi bir kimse idi. Gündüzünü oruç tutarak, gecesini ibadet ederek geçirirdi. Peygamberimiz (sav.) onun bu hâlinden haberdar olunca kendisine,

—Haber aldım ki sen devamlı oruç tutuyor iftar etmiyorsun, geceleri namaz kılıyor hiç uyumuyorsun. (Böyle yapma) Bazen oruç tut, bazen de iftar et. Hem gece kalk namaz kıl, hem de uyu, istirahat eyle. Çünkü gözlerinin senin üzerinde hakkı vardır. Bedeninin ve çoluk çocuğunun senin üzerinde hakkı vardır. Ayda üç gün oruç kâfidir, buyurdu. Abdullah İbn Ömer,

—Fakat ben daha fazla oruç tutabilirim, dedi. Peygamberimiz (sav.),

—O hâlde gün aşırı oruç tut. Orucun en güzel şekli budur, buyurdu. İbn Ömer daha fazla oruca izin verilmesini isteyince, Peygamberimiz (sav.),

—Hayır, daha fazlası iyi değildir, buyurmuştur.

Bir yolculukta Ashabdan biri bir mağaraya rast gelmişti. Mağaranın ağzında su ve yeşillik vardı. Bu Sahabi Peygamberimizin (sav.) yanına gelerek,

—Ben bir mağara buldum. Etrafında su ve yeşillik var. Oraya çekilip münzevi bir hayat yaşamak istiyorum, demişti. Peygamberimiz (sav.) böyle bir davranışın yanlış olduğunu bildirmek üzere şöyle buyurdu:

—Ben Museviliği veya Hıristiyanlığı telkin için gelmedim. Ben size İbrahim’in sade ve kolaylıkla yapılan dinini getirdim. (Ahmed ibn Hanbel, Müsned, V, 266.)

***

Bütün bunlar gösteriyor ki Peygamberimiz (sav.) dünyadan el etek çekmekten hoşlanmamış, yaşayan insanın dünyanın nimet ve ziynetinden yararlanmasının dinin emri olduğunu vurgulamıştır.

Kaynak: İslam İlmihali, Diyanet