Peygamberimizin İffet ile İlgili Hadisleri

Peygamberimiz (sav.) hayâ ve iffet hakkında ne buyuruyor? Peygamberimizin (sav.) iffet ile ilgili hadis-i şerifleri...

İffet, “İnsanın bedenî ve maddî hazlara aşırı düşkünlükten korunmasını sağlayan erdem” için kullanılan ahlâk terimidir.

PEYGAMBERİMİZİN İFFET İLE İLGİLİ HADİSLERİ

Ebû Mes‘ûd’un naklettiğine göre, Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

“İlk peygamberlikten beri insanların duyup da idrak ettiği bir söz vardır: Eğer utanmazsan dilediğini yap!” (Buhârî, Edeb, 78)

*

Enes (b. Mâlik)’ten rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

“Her dinin bir ahlâkı vardır; İslâm’ın ahlâkı da hayâdır.” (İbn Mâce, Zühd, 17) 

*

Ebû Saîd el-Hudrî’den(ra) rivayet edildiğine göre, o şöyle demiştir:

“Rasûlullah-sallâllâhu aleyhi ve sellem-, evindeki bakire bir kızdan daha hayâlı idi. Hoşlanmadığı bir şey gördüğünde, bunu yüzünden anlardık.” (Buhârî, Menâkıb, 23; Müslim, Fedâil, 67)

*

Enes (b. Mâlik)’ten rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

“Ahlâksızlık, bulunduğu şeyi çirkinleştirir; hayâ ise bulunduğu şeyi süsler.” (Tirmizî, Birr, 47)

*

Sehl b. Sa‘d’ın naklettiğine göre, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

“Kim bana iki dudağı arasındakini ve iki bacağı arasındakini korumayı garanti ederse ben de ona cenneti garanti ederim.” (Buhârî, Rikâk, 23)

*

Abdullah b. Abbas’ın rivayet ettiğine göre,

Ebû Süfyân b. Harb ona şöyle haber vermiştir:

Herakliyüs (Hz. Peygamber’i kastederek) ona şunu sormuştur: “O (adam) size ne emrediyor?” Ebû Süfyân şöyle cevap vermiştir: “ ‘Yalnız Allah’a kulluk edin, O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Babalarınızın (bâtıl) sözlerini terk edin.’ diyor ve bize namaz kılmayı, zekât vermeyi, doğruluğu, iffetli olmayı ve akrabalık bağlarını yaşatmayı (sıla-i rahimde bulunmayı) emrediyor.” (Buhârî, Bed’ü’l-vahy, 7; Müslim, Cihâd, 74)

*

Ebû Hüreyre’nin naklettiğine göre, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

“Üç gruba Allah mutlaka yardım eder: Allah yolunda cihad eden kişiye, (hürriyetini kazanmak için bedelini) ödemeye çalışan köleye, iffetli olabilmek için evlenen kişiye.” (Tirmizî, Fedâilü’l-cihâd, 20)

*

İmrân b. Husayn’dan(ra) rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

“Hayâ, sadece hayır getirir.” (Buhârî, Edeb, 77; Müslim, Îmân, 60.)

*

Câbir b. Abdullah’ın naklettiğine göre, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

“Ümmetim için en çok korktuğum şey, Lût Kavmi’nin işidir.” (İbn Mâce, Hudûd, 12; Tirmizî, Hudûd, 24)

*

Ubâde b. es-Sâmit’ten nakledildiğine göre, Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

“Kendi adınıza altı şeyi bana garanti edin, ben de size cenneti garanti edeyim: Konuştuğunuzda doğru söyleyin, söz verdiğinizde yerine getirin, size (bir şey) emanet edildiğinde onun gereğini yapın, namusunuzu muhafaza edin, gözlerinizi (bakılması yasak olandan) çevirin ve elinize sahip olun.” (İbn Hanbel, V, 323)

*

Abdullah (b. Mes‘ûd) tarafından nakledildiğine göre, Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle derdi:

“Allah’ım, senden hidayet, takva, iffet ve (gönül) zenginliği istiyorum.” (Müslim, Zikir, 72)

*

Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

“İman, yetmiş küsur bölümdür. Hayâ da imandan bir bölümdür.” (Müslim, Îmân, 57)

*

İbn Büreyde’nin, babasından naklettiğine göre, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Hz. Ali’ye şöyle buyurmuştur:

“Ey Ali! Bir bakışa ikincisini ekleme! Çünkü ilk bakış senin için affedilmiştir. Sonraki bakış ise senin için bağışlanmış değildir.” (Ebû Dâvûd, Nikâh, 42-43; Tirmizî, Edeb, 28)

*

Ebû Hüreyre’nin naklettiğine göre, Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

“Zina eden kimse, mümin olarak zina etmez.” (Buhârî, Eşribe, 1)

*

İmrân b. Husayn’dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

“Allah; yoksul ve iffetli, çoluk çocuk sahibi mümin kulunu sever.” (İbn Mâce, Zühd, 5)

İslam ve İhsan

İFFET İLE İLGİLİ AYETLER

İffet ile İlgili Ayetler

İFFET İLE İLGİLİ HADİSLER

İffet ile İlgili Hadisler

İFFET VE HAYA İLE İLGİLİ ÖRNEKLER

İffet ve Haya ile İlgili Örnekler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.