Peygamberimizin Komşuluk Hakkında Tavsiyeleri
Peygamber Efendimiz’in komşu hakkı husûsunda tavsiyeleri nelerdir?
Hazret-i Peygamber komşu hakkına çok îtinâ gösterilmesini arzu ederlerdi. Nitekim bir hadîs-i şerîflerinde:
“Cebrâîl bana komşuya iyilik etmeyi o kadar çok tavsiye etti ki, neredeyse komşuyu komşuya mîrasçı kılacak zannettim.” buyurmuşlardır. (Buhârî, Edeb, 28; Müslim, Birr, 140-141)
Diğer bir hadîs-i şerîfte de:
“Kâfir olan bir komşunun bir hakkı vardır. Müslüman komşunun iki hakkı vardır. Müslüman ve akrabâ olan komşunun üç hakkı vardır.” buyurmuşlardır. (İbn-i Hacer, Fethü’l-Bârî, X, 456; Süyûtî, el-Câmî, I, 146/3656)
Komşunun penceresine bakmamak, yemek kokusu ile ona eziyet etmemek, onun hoşlanmayacağı bir davranışta bulunmamak, komşu haklarındandır.
Sahâbenin fakirlerinden olan Ebû Zer el-Gıfârî (r.a.) şöyle anlatır:
“Hazret-i Peygamber bana, yemek pişireceğim zaman suyunu fazla koymamı, ondan komşuma infâk etmemi emir buyurdular...” (İbn-i Mâce, Et’ıme, 58)
Hâlbuki Ebû Zer (r.a.) sahâbenin fakirlerindendi. Elinde kifâyet miktarından fazla erzağı olmadığı için yemeğine ancak bir miktar su ilâve edebilirdi. Hadîs-i şerîften anlaşıldığına göre, komşu hakkını îfâya, yokluk dahî mâzeret teşkil etmemektedir.
KOMŞULUK HAKKI İLE İLGİLİ HİKÂYE
İbn-i Ömer’in (r.a.) anlattığı şu hâdise de, ashâbın komşu hakkına riâyet husûsunda ne denli titiz olduklarına güzel bir numûnedir:
Resûlullah’ın ashâbından bir zâta bir koyun kellesi hediye edilmişti. O sahâbî:
“–Filân kardeşim ve âilesi buna bizden daha muhtaçtır!” dedi ve kelleyi ona gönderdi. Aynı düşünceyle biri diğerine göndermek sûretiyle kelle tam yedi hâne dolaştı ve nihâyet ilk hediye edilen sahâbîye geri döndü. Bunun üzerine şu âyet-i kerîme nâzil oldu:
“Daha önceden Medîne’yi yurt edinmiş ve gönüllerine îmânı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine hicret edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık hissetmezler. Kendileri ihtiyaç içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (el-Haşr, 9) (Hâkim, II, 526/3799)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Rahmet Peygamberi, Erkam Yayınları
YORUMLAR