Peygamberimizin Öğüt ve Tavsiyeleri
Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in Müslümanlara verdiği öğüt ve tavsiyeler.
Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’den müstesnâ öğütler, hikmetli tavsiyeler...
HZ. MUHAMMED’İN (S.A.V.) ÖĞÜT VE TAVSİYELERİ
“Kişi sevdiği ile beraberdir.” (Buhârî, Edeb, 96)
(O’nu sevmek ise O’nunla; kalpte, söz ve fiilde beraber olmaktır.)
Anahtar ve Kilit
İnsanlardan öyleleri vardır ki onlar;
- Hayra anahtar,
- Şerre de kilittirler.
Öyleleri de vardır ki;
- Şerre anahtar,
- Hayra kilittirler.
Allâh’ın, ellerine hayrın anahtarlarını verdiği kimselere ne mutlu!
Allâh’ın, şerrin anahtarlarını ellerine verdiği kimselere de yazıklar olsun! (İbn-i Mâce, Mukaddime, 19)
Yedi Bahtiyar
Başka bir gölgenin bulunmadığı kıyâmet gününde Allah Teâlâ, yedi insanı, Arş’ının gölgesinde barındıracaktır:
- Âdil devlet başkanı,
- Rabbine kulluk ederek temiz bir hayat içinde serpilip büyüyen genç,
- Kalbi mescidlere bağlı müslüman,
- Birbirlerini Allah için sevip buluşmaları da ayrılmaları da Allah için olan iki insan,
- Güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma isteğine;
«–Ben Allah’tan korkarım!» diye yaklaşmayan yiğit,
- Sağ elinin verdiğini sol elinin bilemeyeceği kadar gizli sadaka veren kimse,
- Tenhada Allâh’ı anıp gözyaşı döken kişi. (Buhârî, Ezân, 36; Müslim, Zekât, 91)
Rabbimizle Aramız
–Gizli-açık bolca sadaka vermek ve Allâh’ı çok çok zikretmekle;
Rabbinizle aranızı düzeltin. (İbn-i Mâce, İkāme, 78)
İçtimâî Vazifeler
Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, ashâbına sık sık şu üç suâli yöneltirdi:
- Bugün bir yetim başı okşadınız mı?
- Cenâze teşyiinde bulundunuz mu?
- Bir hasta ziyaretine gittiniz mi? (Bkz. Müslim, Fedâilü’s-Sahâbe, 12)
Eğer kalbinin yumuşamasını istiyorsan;
- Fakire yedir,
- Yetimin başını okşa!.. (Ahmed, II, 263)
Dosdoğru Ol!
Süfyân bin Abdullah -radıyallâhu anh- şöyle anlatır:
Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e dedim ki:
“–Yâ Rasûlâllah! Bana İslâm’ı öyle bir anlat ki, onu bir daha başkasına sormaya ihtiyaç hissetmeyeyim.”
Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
“–Allâh’a inandım de sonra da dosdoğru ol!” (Müslim, Îmân, 62)
Namazın Kıvâmı
- Namaza durduğunda, sanki son namazın gibi kıl!.. (İbn-i Mâce, Zühd, 15)
- Namaz; huşû duymak, tevâzu ve tezellül göstermektir. (Tirmizî, Salât, 166)
Zühd
–Dünya ve dünyalıklardan yüz çevir, Allah seni sevsin.
–Halkın elinde olandan yüz çevir, insanlar seni sevsin... (İbn-i Mâce, Zühd 1)
Gerçek zenginlik, mal çokluğu değil, gönül tokluğudur. (Buhârî, Rikāk, 15)
Az Yemenin Fazîleti
- Hiçbir kişi, midesinden daha tehlikeli bir kap doldurmamıştır.
Oysa insana kendini ayakta tutacak birkaç lokma yeter.
- Şayet mutlaka çok yiyecekse;
➢Midesinin üçte birini yemeğe,
➢Üçte birini içeceğe,
➢Üçte birini de nefesine ayırmalıdır. (Tirmizî, Zühd, 47)
Nefsine Hâkim Olmak
- Gerçek pehlivan güreşte rakîbini yenen değil, öfkelendiği zaman nefsine hâkim olan kimsedir. (Buhârî, Edeb, 102; Müslim, Birr, 106-108)
Bir adam Nebî -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e;
“–Bana öğüt ver!” dedi. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de ona;
“–Kızma!” buyurdu. Adam dileğini birkaç kez tekrar etti. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de (her defasında ısrarla); “–Kızma!” buyurdu. (Buhârî, Edeb, 76)
İrşad
Sizin en hayırlınız, Kur’ân’ı öğrenen ve öğretendir. (Buhârî, Fedâilü’l-Kur’ân, 21)
Allâh’ın senin elinle bir kişiyi hidâyete erdirmesi, senin için üzerine güneşin doğduğu her şeyden daha hayırlıdır. (Hâkim, III, 690)
Çocuklarınızı üç hususta yetiştirin:
- Peygamber sevgisi,
- Ehl-i beyt sevgisi ve
- Kur’ân kıraati... (Münâvî, I, 226)
Tebük Hutbesinden...
–İyi biliniz ki;
- Sözlerin en doğrusu, Allâh’ın Kitâbı’dır!
- Yapışılacak en sağlam kulp, takvâdır!
- Sözlerin şereflisi, «zikrullah»tır.
- Kıssaların güzeli, Kur’ân(da olanlar)dır.
- Amellerin hayırlısı, Allâh’ın yapılmasını istediği farzlardır.
- Amellerin kötüsü, bid‘atlerdir.
- En güzel yol ve gidişât, Peygamber’in yolu ve gidişâtıdır.
- Ölümlerin şereflisi, şehidliktir.
- Körlüğün en kötüsü, doğru yolu bulduktan sonra ondan sapmaktır.
- Az olup yeten şey, çok olup meşgul ederek Allâh’a tâatten alıkoyan şeyden hayırlıdır.
- Özür dilemenin kötüsü, ölüm gelip çattığı andakidir. Pişmanlığın kötüsü, kıyâmet günündekidir.
Vasiyet-i Nebî
- Sakın (günah işleyerek) mahşer gününde yüzümü kara çıkarmayın! (Beni mahcup etmeyin!) (İbn-i Mâce, Menâsik, 76)
Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz vefât ederken, şu hususlar üzerinde, sesi kısılıncaya kadar tebliğ etti:
–Namaz, namaz, namaz!..
–Emrinizin altındakilerin hukukuna dikkat edin.
–İki zayıf hakkında Allah’tan korkun:
- Dul kadın ve
- Yetim çocuk. (Bkz. Beyhakî, Şuab, VII, 477)
İnsanlığa Üç Mesaj
Hirâ’da bütün insanlığa inen ilk tâlimat:
اِقْرَاْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذ۪ى خَلَقَۚ
“Yaratan Rabbinin ismiyle oku!” (el-Alak, 1)
İnsanın; temâşâ ettiği her manzarayı, seyrettiği her hâdiseyi hikmet ve sırlarıyla okuyabilmeyi başarabilmesi lâzım. Bu da ancak kalbin Cenâb-ı Hak ile beraberliğini temin etmekle mümkün.
Sevr’de inen tâlimat:
لَا تَحْزَنْ اِنَّ اللّٰهَ مَعَنَا
“...Mahzun olma; Allah bizimle beraberdir!..” (et-Tevbe, 40)
Yani kul, her an Rabbinin kendisiyle beraber olduğunun idrâkinde olacak.
Arafat’ta, Mina’da îrâd edilen Vedâ Hutbesi’ndeki tâlimat:
“Size iki emânet bırakıyorum. Bunlara sımsıkı sarıldığınız müddetçe sapıklığa düşmezsiniz.
- Biri Allâh’ın kitâbı Kur’ân,
- Diğeri Rasûlü’nün sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hidayet Rehberleri, Erkam Yayınları
YORUMLAR