Peygamberimizin Okuduğu Nur Duası
Peygamberimizin (s.a.v) okuduğu ve okunmasını tavsiye ettiği nur duası...
Sözlükte “aydınlık, ışık” anlamına gelen nûr kelimesi Kur'ân-ı Kerîm'de ve hadislerde “insanların önünü aydınlatıp doğru ve gerçek olanı görmelerini, hak ile bâtılı, hayır ile şerri ayırt etmelerini sağlayan mânevî ve ilâhî ışık” mânasında kullanılmıştır.
“Müminlerin velîsi olan Allah onları karanlıklardan nura çıkarır” meâlindeki âyetlerde (el-Bakara 2/257; el-Mâide 5/16) mecazi anlamda hidayete nur, dalâlete zulmet denilmiştir. Peygamber gönderilmesinin ve ilâhî kitaplar indirilmesinin esas amacı karanlıkta kalan ve yollarını şaşıran insanlara doğru yolu göstermek olduğundan nur ve zulmet kavramlarına önemle vurgu yapılmıştır. “İnsanları rablerinin izniyle karanlıklardan aydınlığa, aziz ve övgüye lâyık olan Allah’ın yoluna çıkarman için bu kitabı indirdik” âyetinde (İbrâhîm 14/1) Hakk’a giden yola nur, ondan sapmaya zulmet denilmiş, vahyin amacının hidayet olduğu açıkça belirtilmiştir.
NUR DUASI
Nebî -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle dua etmişlerdir:
Okunuşu: “Allâhümmec’al fî kalbî nûrâ ve fî basarî nûrâ, ve fî sem’î nûrâ ve ‘an yemînî nûrâ ve ‘an yesârî nûrâ ve fevkî nûrâ ve tahtî nûrâ ve emâmî nûrâ ve halfî nûrâ, vec’allî nûrâ.”
Anlamı: “Allah’ım! Kalbime büyük bir nûr ver; gözüme bir nûr, kulağıma bir nûr ver; sağıma bir nûr, soluma bir nûr ver; üstüme bir nûr, altıma bir nûr ver; önüme bir nûr, arkama bir nûr ver; bana büyük bir nûr ihsân eyle!” (Buhârî, Deavât, 9; Müslim, Müsâfirîn, 181)