Peygamberimizin Parmaklarından Su Akması Mucizesi
Abdullah Sert Hocaefendi, Şifa-i Şerif eserinden Peygamber (sav.) Efendimiz'in parmaklarının arasından su akması mucizesi hadisesini okuyor.
PEYGAMBER EFENDİMİZ'İN PARMAKLARININ ARASINDAN SU AKMASI MUCİZESİ
Sahîh-i Müslim’de geçen ve Buvat Gazvesi’nde meydana gelen bir olayı dile getiren uzunca bir hadisi ashâb-ı kirâmdan Ubâde bin Sâmit’in oğlu Velîd, Câbir ibni Abdillah’tan rivâyet etmiştir. Buna göre Câbir ibni Abdillah şöyle demiştir:
“Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana:
‘Câbir! Halka seslen de abdest suyu getirsinler!’ buyurdu.
Câbir, o hadisi bütün teferruatıyla anlattı. Eski bir su tulumunun dibinde azıcık bir su bulabildiğini, o tulumu Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve selleme getirdiğini söyledikten sonra sözüne şöyle devam etti: “Peygamber aleyhisselâm ne olduğunu anlamadığım bir şeyler söyleyerek su tulumunu sıktı ve ‘Câbir! Seslen de kimin yanında büyük bir çanak varsa getirsin.’ ” buyurdu. (Çanağı bana getirdiler) Ben de onu götürüp Resûl-i Ekrem’in önüne koydum.” Sonra Câbir, Peygamber Efendimiz’in elini çanağın içine yaydığını, parmaklarının arasını ayırdığını, kendisinin de o azıcık suyu Resûl-i Ekrem’in eline besmele çekerek döktüğünü söyledi ve olanları şöyle anlattı: “Resûlullah’ın parmaklarının arasından suyun kaynadığını, çanağın içinde dönerek yükseldiğini ve çanağın dolduğunu gördüm. Peygamber aleyhisselâm halkın su içmeye gelmesini emretti.
Herkes kanıncaya kadar su içti. Ben:
‘Suya ihtiyacı olan kimse kalmadı.’ deyince, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem iyice dolan kaptan elini kaldırdı.” (Müslim, Zühd 74, nr. 3013.)
Bu mûcizenin meydana geldiği Buvât, Medine’nin yaklaşık 80 km. kuzeybatısında ve Mekke-Suriye ticaret yolu üzerinde bir yerdir. Buvât Gazvesi hicretin ikinci yılında olmuştur. Peygamber Efendimiz, Mekkelilere ait 2500 deveden oluşan bir ticaret kervanının, 100 kişilik bir muhâfız birliğinin himâyesinde Buvât’tan geçeceğini haber aldı ve 200 kişilik bir kuvvetle yola çıktı. Ancak kervan, oradan daha önce geçtiği için Müslümanlar tekrar Medine’ye döndü.
Tâbiîn muhaddislerinden Şa‘bî’den1 (v. 104/722) rivâyet edildiğine göre Peygamber Efendimiz’e seferlerinden birinde deriden yapılmış bir matara getirdiler ve:
“Yâ Resûlallah! Bundan başka suyumuz kalmadı.” dediler. Resûl-i Ekrem mataradaki suyu meşin bir su tulumuna döktü ve mübârek parmaklarını kabın içine soktu. Orada bulunan kimseler birer birer gelip o sudan abdest alıp gittiler.
İmâm Tirmizî, bu konuda sahâbeden İmrân ibni Husayn’ın da bir rivâyeti olduğunu söylemiştir.
Kaynak: Kadı İyaz, Şifa-i Şerif
YORUMLAR