Peygamberimizin (s.a.v) Suffe Ehline Nasihati
Peygamber Efendimiz (s.a.v) kendisine yakınan Suffe ehline ne nasihatte bulundu?
Talha en-Nadrî (r.a) şöyle anlatır:
Bizden biri Medine’ye geldiğinde Suffe’de kalırdı. Medine’de tanıdığı biri varsa ona misafir olur, yoksa Suffe’de kalırdı. Ben de Medine’ye geldim, orada tanıdığım biri olmadığı için Suffe’ye yerleştim. Allah Rasûlü’nden bize her gün iki kişi için bir müdd hurma gelirdi. Ve bize en âdî ve kaba ketenden beyaz elbiseler giydirirdi.
PEYGAMBERİMİZİN (S.A.V) NASİHATİ
Bir gün Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) bize gündüz namazlarından birini kıldırdılar. Selam verince, Suffe ehli sağdan soldan seslendiler:
“–Yâ Rasûlallah, devamlı hurma yemek karnımızı yaktı, keten elbiselerimiz de eskidi” dediler.
Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) kalktılar, Minber’e çıktılar, Allah’a hamd ü senâda bulunduktan sonra kavminden çektiği sıkıntıları anlattılar. Sonunda şunları söylediler:
“–Ben ve arkadaşım on küsur (sekiz) gün geçirirdik de berîr’den başka yiyeceğimiz olmazdı. (Berîr, Erak ağacının meyvelerinden yapılan kötü bir yemektir.) Sonra bu Ensâr kardeşlerimizin yanına geldik. Onların yemeklerinin büyük kısmı hurmadır, onu bizimle paylaştılar. Vallahi sizin için ekmek ve et bulabilseydim sizi o yiyeceklere doyururdum. Lâkin öyle bir zamana yetişeceksiniz ki (veya sizden o vakte yetişenler görecekler) sofranıza büyük tencerelerle yemekler getirilip götürülecek ve Kâbe’nin örtüleri gibi elbiseler giyeceksiniz!”
O vakit Kâbe’nin örtüleri Yemen’den gelen beyaz kumaştan yapılırdı.[1]
Nebiyyullah Efendimiz (s.a.v) Ashâb-ı Suffe’ye çok ehemmiyet verir, yerlerinin temiz olmasına dikkat ederlerdi. Bir gün onların kaldığı mekâna geldiklerinde pek hoşlanmadıkları bir manzara ile karşılaştılar. Zira çöpler yere bırakılmış, Suffe’nin kenarında bunlar birikmeye başlamıştı. Hemen Ebû Zer’e seslenerek:
“–Bana bir süpürge getir!” buyurdular.
Mübarek elleriyle çöpleri süpürmeye başladılar. Bunu gören Ebû Zer (r.a) ve arkadaşları hemen koştular, yerdeki bez ve odun parçalarını toplayarak Mescid’i temizlediler. (Abdülaziz el-Kaʻkî, Meâlimü’l-Medîneti’l-Münevvere beyne’l-imâreti ve’t-târîh, II, 88)
[1] Hâkim, IV, 591. Krş. Ahmed, III, 487; Ebû Nuaym, Hilye, I, 374; Beyhakî, Şuab, II, 419/1155; Heysemî, X, 322.
Kaynak: Dr. Murat Kaya, Mescid-i Nebevi'den 111 Hatıra, Erkam Yayınları