Peygamberimizin Seyyid Vasfı Verdiği Sahabi
Peygamber Efendimiz’in “Benim bu oğlum seyyiddir (efendidir)” dediği sahabi kimdir?
Ebû Bekre (r.a) şöyle buyurur:
“Resûlullâh Efendimiz’i minberde gördüm, yanında Hz. Hasan (r.a) vardı. Bazen halka yöneliyor, bazen Hasan’a yöneliyor ve:
«Benim bu oğlum seyyiddir (efendidir)! Ümîd ediyorum ki Allâh Teâlâ, bununla Müslümanlardan iki muazzam topluluğun arasını ıslâh edecektir!» buyuruyorlardı.” (Buhârî, Sulh, 9, Menâkıb, 25; Fedâilu’l-Ashâb, 22; Ahmed, V, 44)
Allah Resûlü Efendimiz’in bu mübârek sözlerinden anlıyoruz ki Hz. Hasan, keremin (güzel ahlâk, cömertliğin) ve efendiliğin kemâline ulaşmış mübârek bir zât idi. Zîrâ kerîm olan kişi, efendiliğe lâyıktır.
İbn Abdi’l-Berr’in beyanına göre Peygamber Efendimiz’in Hz. Hasan’a “Seyyid” dediğini nakleden sahîh rivayetler tevatür derecesine ulaşmıştır. Sahabeden bir grup bunu nakletmiştir. Resûllah Efendimiz başka hiç kimseye “Seyyid” vasfını vermemiştir.[1]
5. RAŞİD HALİFE
Hicrî 40 senesi Ramazan ayında 5. Râşid Halîfe olarak Hz. Hasan’a bey’at edildi. Bu esnâda Muâviye de halîfelik için mücâdele ediyordu. Hz. Hasan 6 ay 3 gün halifelik yaptıktan sonra hicrî 41 senesinde Allah’ın rızâsını kazanmak ve Ümmet-i Muhammed’in kanını muhafaza etmek maksadıyla halifeliği Muaviye’ye bıraktı ve büyük bir fitneye mânî oldu.
Muhammed Es’ad Erbilî (r.a) bu hususta şöyle buyurur:
“Hz. Hasan’ın kumandasındaki kırk-elli bin asker ile Muâviye’ye tâbi çok sayıdaki asker arasında muhârebe vukûuna ramak kalmış iken İmam Hasan Efendimiz (r.a), uhdesindeki hilâfeti Muâviye’ye terkederek âteş-i fitneyi ıtfâya (söndürmeye) inâyet buyurmuşlardır.[2]
“ÂMU’L-CEMÂA: BİRLİK YILI”
Böylece insanlar barış ve huzûra kavuştular. Bu fedâkârlık senesine “Âmu’l-Cemâa: Birlik yılı” adı verildi. Bu hareketiyle Hz. Hasan (r.a) müslümanlar arasında kan dökülmesine mânî olmuş, insanların barış ve huzur içinde yaşamalarına vesile olmuştur.[3]
[1] İbn Abdi’l-Berr, el-İstîâb, I, 384-385; Varol, Hz. Hasan, s. 60.
[2] Muhammed Es’ad Erbilî, Kenzü’l-İrfân, İstanbul: Erkam Yayınları, 1434, s. 43.
[3] İbn Abdi’l-Berr, el-İstîâb, I, 371.
Kaynak: Dr. Murat Kaya, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’den 111 Hayat Ölçüsü, Erkam Yayınları